Abdurrahman Karadavi ve Yanlış Hesaplar ..
Abdurrahman Karadavi ve Yanlış Hesaplar
Abdurrahman Karadavi’nin “suçu”, Emevi Camii avlusunda, Suriye halkının devriminin zaferini kutlamasıdır. Türk vatandaşı olan Karadavi, bu devrime, babası büyük alim Yusuf el-Karadavi ile birlikte en başından beri destek vermiştir. Karadavi’nin kutlaması, belki de milyonlarca Arap ve Müslümanın hislerine tercüman oldu. Ancak bazı Suriyeli aktivistler, ülkesini felakete sürükleyen rejimlerden gelen destek bile olsa, Suriye’nin yaralarını sarmak için buna ihtiyaç olduğunu belirterek Karadavi’ye tepki gösterdi.
Karadavi’nin sınır dışı edilmesi ve BAE’ye teslim edilmesinin amacı, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) küresel alandaki nüfuzunu pekiştirmek ve bölgesel bir güç olarak her dosyada yer aldığını göstermekti. İsrail medyasına göre BAE, Hamas sonrası Gazze’nin yönetimine dahi hazırlanıyor ve Karadavi gibi muhalif isimlere uzanan “uzun kolunu” sergilemek istiyordu. Ancak bu teslimat hukuka aykırı ve gayrimeşru yollarla gerçekleştirildi.
Fakat benim kanaatime göre, Karadavi meselesi burada bitmedi; tam tersine, yeni başladı. Eğer BAE ve Mısır, Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi sessiz kalmayı tercih etseydi, Karadavi’nin sözleri belki de fark edilmeden geçerdi. Ancak yaşananlar, daha fazla insanın Karadavi’nin şiirlerini ve sözlerini dinlemesine yol açtı. Bu durum, onu neredeyse küresel bir figür haline getirdi. Karadavi olayı, BAE’nin yaptığı hatalı hesapların ve yanlış stratejilerin örneklerinden biri olarak önümüzde duruyor. Bu mesele, çözülmezse, BAE için büyük bir yük ve sürekli bir baş ağrısı haline gelecek.
Karadavi Olayının Ortaya Koyduğu Gerçekler ve Sonuçlar
1. Lübnan’ın Hukuksuzluğunu İfşa Etmiştir:
Karadavi’nin Lübnan’da tutuklanması ve BAE’ye teslim edilmesi, Lübnan’ın “hukuksuz bir devlet” olduğunu ve siyasi liderlerinin tamamen yozlaştığını göstermiştir. Karadavi’nin tutuklanması için hiçbir kanuni gerekçe yoktu; bu durum, siyasi ve mali baskılar veya rüşvetlerle açıklanabilir.
2. Lübnan’ın İtibarı Daha da Sarsılmıştır:
Lübnan hükümetinin bir şairle ilgili basit bir meselede bile bu denli belirsiz ve şüpheli bir tutum sergilemesi, ülkenin gelecekteki yardım ve yeniden inşa projeleri için güvenilirliğini sorgulatacaktır. Bu kadar açık bir davada bile şeffaflık sağlanamıyorsa, kimse mali yardımların adil bir şekilde kullanılacağından emin olamaz.
3. BAE’nin Üzerindeki Yük Artacaktır:
Karadavi’nin suçu yalnızca BAE’nin politikalarını tenkit etmesidir. Bu ise uluslararası hukukta temel bir ifade özgürlüğü hakkıdır. Karadavi’nin mahkemeye çıkarılması, BAE’nin yargı sistemini dünya kamuoyunda sorgulatacaktır. Bu dava, insan hakları örgütlerinin raporlarında sürekli yer alacak ve BAE yetkilileri için basın toplantılarında rahatsız edici bir soru başlığı haline gelecektir.
4. BAE’deki Siyasi Tutuklular Konusunu Gündeme Getirecektir:
Karadavi olayı, BAE’deki siyasi tutuklular meselesine dikkat çekecek ve bu tutuklamaların meşruiyetini daha fazla tartışmaya açacaktır. Özellikle de Karadavi’nin davası gibi açık ve net bir mesele, BAE’nin uluslararası itibarına büyük zarar verebilir.
5. Muhalifleri Susturmak Mümkün Olmayacaktır:
BAE’nin bu davadaki amacı, muhalifleri susturmak ve korkutmak olabilir. Ancak bu adım, tam tersine, muhaliflerin sesini daha da yükseltecektir. Karadavi’nin yaşadıkları, hükümetlerin bir şiirden veya bir makaleden nasıl korktuğunu gösterecektir.
6. Türkiye İçin Diplomatik Zorluk Oluşturacaktır:
Karadavi’nin Türkiye vatandaşı olması ve Türkiye’nin ekonomik ilişkilerini gözeterek bu meselede sessiz kalması, Ankara’nın diplomatik itibarına zarar verebilir. Bu durum, Türk vatandaşlığına yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcıların güvenini azaltabilir. Türkiye’nin vatandaşlarını uluslararası arenada koruyamadığı algısı, Türk pasaportunun değerini düşürebilir.
7. Batı’nın Çifte Standardını Gözler Önüne Serdi:
Batılı ülkeler, bir şairin veya gazetecinin tutuklanması söz konusu olduğunda, kendi çıkarlarına hizmet eden durumlarda çok hassas davranmaktadır. Misal olarak, Fransa, bir Cezayirli şairin sözleri nedeniyle tutuklanmasına şiddetle tepki gösterdi. Batılı ülkeler, Türkiye’de bir gazetecinin tutuklanması durumunda büyük tepkiler gösterirken, BAE’nin Karadavi gibi bir şairi gayrimeşru yollarla tutuklaması karşısında sessiz kalmayı tercih etmektedir.
Muhtemel Çözüm: Diplomatik Bir Af
Karadavi meselesinin yol açtığı bu karmaşık sıkıntıların çözümü, belki de perde arkasında yapılacak bir diplomatik arabuluculukla mümkündür. BAE, göstermelik bir mahkemenin ardından Karadavi’yi affedebilir ve bu adımı, Türkiye’den gelen üst düzey bir talep üzerine gerçekleştirebilir. Bu senaryoda Karadavi, bir Türk yetkilinin –belki de Hakan Fidan’ın– eşlik ettiği bir uçakla İstanbul’a dönebilir.
Sonuç
Abdurrahman Karadavi’nin sınır dışı edilip teslim edilmesi, sadece bir şairin meselesi değildir; bu olay, hukuk devleti, ifade özgürlüğü ve uluslararası ilişkiler bağlamında ciddi dersler ihtiva etmektedir. Bu dava, Ortadoğu’daki baskıcı yönetimlerin ve onların hukuksuz uygulamalarının dünya kamuoyu tarafından daha dikkatli izlenmesine yol açacaktır.
Yeni doğan bir Suriye veya yeniden inşa edilmeye çalışan Lübnan gibi ülkeler, adalet, hukuk ve insan hakları değerlerini benimsemedikçe, bu tür olaylar bölgede derin yaralar açmaya devam edecektir. Bu dava, aynı zamanda, baskıcı rejimlerin sözden ve düşünceden ne denli korktuğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Yasir Saiduddin
8 Ocak 2025
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
09.01.2025 Üsküdar
عبد الرحمن القرضاوي والحسابات الخاطئة
جريمة عبد الرحمن القرضاوي والذي يحمل الجنسية التركية، هو أنه احتفل في ساحات المساجد الأموي بانتصار ثورة انتصر هو ووالده العلامة القرضاوي لها من بداياتها الأولى. عبر القرضاوي الأبن عن مشاعره وربما مشاعر ملايين من العرب والمسلمين، فكان أن تهجم عليه بعض النشطاء السوريين معتبرين أن سوريا الجريحة تحتاج لدعم أشقائها وحتى الأشقياء منهم وإن حمت المجرمين وكانت بنوكها مستقرا لثروات شعوبهم المسروقة.
الهدف من تسفير وتسليم القرضاوي، تسويق الإمارات كدولة لها أذرع طويلة وكقوة إقليمية تشارك في جميع الملفات وتعد العدة للمشاركة في إدارة غزة ما بعد حماس – بحسب الإعلام العبري- وأن يدها الطويلة تصل إلى منتقديها فيسلمون إليها ولو بطرق غير قانونية ولا شرعية.
غير أن قضية القرضاوي بتقديري لم تنته، بل بالكاد قد بدأت. ولو أن الإمارات ومصر تصرفا كما الرياض، لمرت كلمات الشاعر ربما مرور الكرام. غير أن ما جرى دفع بالكثيرين ليستمعوا لكلمات القرضاوي التي قالها ولمتابعة أشعاره ومواقفه وكلماته، مما جعله أو يكاد شخصية عالمية. الطريقة التي أديرت فيها مسألة القرضاوي تضج بالحسابات الخاطئة والتي سترتد بشكل كبير على مقترفيها، وستشكل عليهم عبئا ثقيلا وهاجسا كبيرا ما لم يتم إغلاق ملفها بنوع من الدهاء السياسي.
• برهنت قضية القرضاوي وطريقة تسليمه والتعامل معها أن لبنان دولة اللاقانون وأن طبقتها السياسية فاسدة. فليس هناك أي مسوغ قانوني لاعتقاله وتسليمه سوى ربما الضغوط السياسية والمالية وربما الرشوات المالية.
• من سيثق بحكومة وحكم -يتعامل بهذه الطريقة مع قضية شاعر- في أية قضية تمس لبنان خصوصا مسألة إعادة الإعمار. فإذا كان تعامل لبنان الرسمي بمثل هذه الغموض وعدم الوضوح والريبة في قضية واضحة، فمن سيضمن الشفافية والنزاهة في مواضيع المساعدات المالية وإعادة الإعمار؟
• سيشكل اعتقال وتوقيف القرضاوي عبئا على الإمارات، فالرجل لا يحمل جنسيتها ولم يقم بأي عمل يمسها سوى انتقادها وانتقاد مواقفها السياسية، وهذا يعتبر دوليا من حقوق التعبير الأساسية. محاكمة القرضاوي ستعطي معارضي الإمارات ذخيرة في الاستهزاء والتشكيك بقضاء الإمارات. وقضيته قد تصبح سؤالا محرجا لمسؤولي الإمارات في المؤتمرات الصحفية. كما إنها تشكل مادة حاضرة في تقارير منظمات وجمعيات حقوق الإنسان.
• قضية القرضاوي ستفتح ملف المعتقلين السياسيين في الإمارات وستهز مصداقية الحكومة في اعتقالهم، خصوصا وأن موضوع القرضاوي واضح وجلي.
• بعكس المراد منه، لن تؤدي قضية القرضاوي إلى إسكات المعارضين والناقدين بل ستؤدي إلى عكس ذلك وهم يرون كيف تخاف الحكومات وتجزع من الكلمة والمقالة والقصيدة.
• القضية ستحرج تركيا والتي يحمل جنسيتها خصوصا وأن حرصها على العلاقات الاقتصادية مع أبوظبي منعها من التصريحات والمواقف العلنية. الموقف التركي سيخفف من حماسة المستثمرين في الحصول على الجنسية التركية إذا كانت تركيا تعجز عن الدفاع عن مواطنيها في مواجهة إجراءات غير قانونية.
• تشكل قضية القرضاوي حرجا كبيرا للغرب، ففرنسا تثور وتزيد لتوقيف شاعر جزائري فرنسي أساء للجزائر، والغرب ينتفض لتوقيف تركيا صحفي اساء لأردوغان ولكن لا مسؤول غربي يتكلم، ليس فقط عن توقيف شاعر بل والتعامل مع قضيته بأسلوب القراصنة وقطاع الطرق.
قد يكون حل كل هذه الإشكاليات وأكثر منها، في وساطة ربما غير معلنة لإنهاء ملفه بعد محاكمة صورية وذلك بإصدار الإمارات عفوا عنه – وهو البريء- بعد مناشدة تركية عالية المستوى ومن ثم عودته لإسطنبول على طائرة فيدان أو أي مسؤول تركي.
ياسر سعد الدين