Gazze Kazanacak mı?

Gazze Kazandı!

Hamd Allah’a, hamd Allah’a, hamd Allah’a.
Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Allah-u Ekber…

Ey Gazze, sevinçle haykır, kutla zaferini!
Teslim olmadın, beyaz bayrağı kaldırmadın ve tekbir getirdin:
“Allah büyüktür, zorbaların ve azgınların üzerinde yücedir!”

Allah’a gerçek bir imanla inandınız ve O’na, görmeyi sevdiği şeyleri gösterdiniz.
Allah sizi büyük bir sınavla denedi, seçkin kılmak için sizi bu belaya uğrattı, sizi direnişte sabit kıldı ve attığınız okları isabet ettirdi.
Düşmanınızı ve O’nun düşmanını sizin ellerinizle azaplandırdı.
Hem dünyada hem ahirette adınızı yüceltti,
Kâbe’nin Rabbine and olsun ki, kazandınız!

Allah’ın size bahşettiği seçkinlik ve cennetlerle sevinin!
Siz ümmetin onuru ve şerefisiniz,
İman ve cihad ruhunu dirilttiniz,
Kuvvet ve azamet hayallerini yıktınız,
Ve Allah’ın dinine insanların topluca girmesine vesile oldunuz.

Ey İslam ümmeti!
Zaferinize sevindik,

Ama bu sevinç, size olan mahcubiyetimizle karıştı.
Sizi, desteklerinizi pekiştirecek bir zaferle desteklemedik.
Baskının şiddetlendiği anda sizi yalnız bıraktık.
Dileriz bizi bağışlarsınız.
Ve Allah’tan günahlarımızı ve sizi desteklemekteki yetersizliğimizi bağışlamasını dileriz.

Ey ümmetin orduları ve yöneticileri!
Sizin için bir mazeret bilmiyoruz, sizin suskunluğunuzu ne haklı çıkarabilir?
Allah’ın huzuruna, malın ve evlatların fayda vermeyeceği o gün, nasıl bir yüzle çıkacaksınız?

Ey kâfir işgalciler ve onlara destek olan zalimler!
Cehennem sizi bekliyor,

Ve dünyada da mutlaka yenilgi ve zilletle karşılaşacaksınız!

Ey izzetli Gazze!
Size bahşedilenlerle sevinin, başınıza gelenlerden ötürü üzülmeyin.
Zira izzet Allah’ındır, Peygamberi’nindir ve müminlerindir.
Allah’a şahitlik ederiz ki, iman ettiniz, çalıştınız ve sabrettiniz.

Sakın gevşemeyin, üzülmeyin, çünkü siz Allah’ın izniyle üstün olanlarsınız!
Verdiğiniz sözden ötürü müjdeler olsun!
Şüphesiz Allah, her işinde mutlak galip olandır; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

Ebu Ömer Samir Dehşe
15 Ocak 2025

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
16.01.2025 Üsküdar

🔸 Gazze Halkına Açık Mektup

Biliyorum ki kalem, ne kadar yücelirse yükselsin, asla tüfeğin seviyesine ulaşamaz. Ve mürekkep, ne kadar güçlü sözler söylerse söylesin, kanın huzurunda zayıf kalır! Ancak yüreğimde kabaran bu sözleri yazmak istedim. Gassan Kanafani benden önce şöyle demişti: “Bütün sözlerimiz, tüfeğin yokluğunu telafi etmek için yapılmış yersiz çabalardır!”

Ey başların tacı olanlar:
Bu, tarihte sonucu, bitişinden önce belli olan ilk savaştır! Bu nedenle, savaşın bitiş zamanı ne olursa olsun, elde ettiğiniz zaferin değeri değişmeyecektir. Bu düşman varlığının ruhunda asla onarılamayacak bir çatlak açtınız. Tabutuna çakılmış ve çıkarılamayacak bir çivi oldunuz. Ümmete kaybettiği ruhu geri verdiniz. Adeta ölü bedenlere İsrafil’in surundan üflenmiş gibi oldular, yeniden dirildiler! Siz farkında olmasanız da, bizlere öyle bir onur duygusu aşıladınız ki… Çünkü bir kuş, ötüşünün dinleyiciler üzerindeki etkisini bilemez; bir çiçek, kendi kokusunu duyamaz.

Ey başların tacı olanlar:
Allah, en temiz mücadeleleri için en temiz kullarını seçer. Ve biz, bu seçilmişliğinizden dolayı size gıpta ediyoruz. Allah, maymunların soyundan gelenleri cezalandırmak için kullarını gönderdiğini vaat etmişti. Sizler o seçilmiş kullarsınız! Peygamberimiz (sav) bize, en faziletli sınır nöbetinin Askalân’da olduğunu bildirdi. Bugün bu kutlu mücadeleye şahit olduk! Kur’an’daki ayetlerin ve hadislerdeki peygamber vaatlerinin tefsiri olmak, size Allah’ın bir lütfudur. Bu sayede imanımız artıyor ve şu hakikate bir kez daha iman ediyoruz: Bu din haktır, galip gelen yalnızca Allah’tır ve sizler, Allah’ın izniyle galipsiniz.

Ey başların tacı olanlar:
Biliyoruz ki sizler de nihayetinde insansınız. Savaş acı verici, bombardıman korkutucu, sürgün yorucu ve sevdiklerini kaybetmek tarifsiz bir yalnızlıktır. Ancak Allah, dallarının taşıyamayacağı meyveleri hiçbir zaman vermez. O, insanları yalnızca mümkün olanla sorumlu tutar, imkânsız olanla değil. Eğer acı çekiyorsanız, bilin ki onlar da sizin gibi acı çekiyorlar. Allah’ın kanunu, hak ile batıl arasındaki mücadelede hiçbir zaman kolaylık vaat etmedi. Güvenlikten önce korku, zaferden önce imtihan gelir!

Hendek Savaşı’nda, sahabenin kalpleri korkudan gırtlaklarına dayanmıştı. Dışarıda düşman orduları, içeride Yahudiler ve münafıklar, hepsi İslam’ın son günlerini yaşadığını düşünüyordu. Ancak Hendek Savaşı’ndan sadece on yıl sonra, sahabeler Bizans ve Sasani İmparatorluklarını fethettiler! Bugün sizler, Mescid-i Aksa’ya giden yolu açıyorsunuz. Allah’a yemin olsun ki, beş yıl bile geçmeden hepimiz Mescid-i Aksa’da, sizin cihadınız ve sabrınız sayesinde özgürce namaz kılacağız!

Ey başların tacı olanlar:
Yalnız değilsiniz, her ne kadar görüntü öyle olsa da… Arkasında bir volkan gibi kaynayan bir ümmet var! Hapsedilmiş bir dev, onur duygusuyla yeniden can buldu ve fetihlerin özlemiyle yanıp tutuşuyor. Allah, durumumuzu kendi izniyle ve lütfuyla değiştirecektir! Ordular sizi desteklemese de halklar size hayranlık duydu. Uçaklar sizinle olmasa da dualarınız sizinle göklere ulaşıyor.

Zaten sizler, Beytülmakdis ve çevresinde hak üzere olanlarsınız. Daha doğmadan önce ihanete uğrayacağınız vaat edilmişti; ama sabit kalacağınız ve Allah’ın emri size gelene kadar dimdik duracağınız da müjdelenmişti.

Helal olsun size ve cihadınıza! Ayaklarınızı öperim, başlarınızı değil… Selam olsun sizelere.

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
17.01.2025 Üsküdar

غزة تنتصر!

الحمدُ لله، الحمدُ لله، الحمدُ لله.
الله أكبر، الله أكبر، الله أكبر…

هلِّلي يا غزة، هلِّلي!
لم ترفعي الراية البيضاء، وكبِّري،
فالله أكبر على من طغى وتجبر!
آمنتم بالله حقَّ الإيمان، وأريتم الله منكم ما يحب أن يرى؛
ابتلاكم بلاءً عظيمًا للاصطفاء، وثبَّتكم على الرباط، وسدَّد رميكم،
فعذَّب عدوَّكم وعدوَّه بأيديكم، وأعلى ذكركم في الدنيا والآخرة،
ففزتم وربِّ الكعبة!

فأفرحوا بما وهبكم الله من اصطفاء وجنان!
أنتم عزُّ الأمة وشرفُها، أحييتم روح الإيمان والجهاد،
وأسقطتم أوهام القوة والجبروت،
وكنتم سببًا في دخول الناس في دين الله أفواجًا.

أما أمة الإسلام، فقد فرحنا لكم،
ولكنه فرحٌ مشوب بالخجل منكم.
فما نصرناكم نصرًا يشدُّ أزركم،
وقد خذلناكم حين اشتدَّ البأس،
عسى أن تسامحونا على تقصيرنا،
ونسأل الله المغفرة لذنوبنا وتقصيرنا في نصرتكم.

وأما جيوش الأمة وحكَّامها، فلا عذر لهم، ولا نعلم لهم عذرًا.
كيف يبررون صمتهم؟ وبأي وجه سيقابلون الله يوم لا ينفع مالٌ ولا بنون؟

وأما الكافر المحتل والطغاة الداعمون لهم، فجهنم تتهيأ لهم،
وهزيمةٌ وذلٌّ في الدنيا لا محالة مصيرهم!

فافرحي يا غزة العزة، بما وُهِبتم، ولا تحزنوا على ما أصابكم.
فلله العزة ولرسوله وللمؤمنين.
ونشهد الله أنكم آمنتم، وعملتم، وصبرتم.
فلا تهِنوا ولا تحزنوا، وأنتم الأعلَون بإذن الله!
فاستبشروا ببيعكم الذي بايعتم، فإن الله غالبٌ على أمره،
ولكنَّ أكثر الناس لا يعلمون.

أبو عمر سامر دهشة
١٥ يناير ٢٠٢٥م

🔸رسالة إلى أهل غزَّة!.

أعرف أن القلم مهما تطاول في قامته فلن يصل إلى كعب البندقية، وأن الحبر مهما قال بلاغةً فسيبدو ركيكا في حضرة الدم! ولكنها كلمات جاشتْ في صدري فأردتُ أن أكتبها، وقد قال غسّان قبلي: إن كل كلامنا هو تعويض صفيق لغياب البندقية!

يا تيجان الرؤوس:
إنها المعركة الأولى في التاريخ التي تسبق نتيجتُها نهايتَها! فهنيئا لكم هذا النصر الذي لن يُغيّره توقيت نهاية المعركة! لقد أحدثتم في روح هذا الكيان شرخا لن يُرمَّمَ أبدا، ودققتُم في نعشه مسمارا لن يستطيع نزعه، وأعدتم إلى الأمة كلها روحا كانت قد فقدتها، فكأنها نفخة إسرافيل في الناس الميتة أن قوموا!.. ثمة مشاعر عِزَّة زرعتموها فينا أنتم لا تعلمون شيئا عنها، فالعصفور لا يعلم ما يُحدِثه صوتُه في قلوب سامعيه، والوردة لا تستطيع أن تشم شذاها.

يا تيجان الرؤوس:
إن الله تعالى لا يختار لأنقى معاركه إلا أنقى جنوده، وإننا والله نغبطكم على هذا الاصطفاء؛ وإن الله تعالى تأذَّن أن يبعث على أحفاد القردة عبادا له يسومونهم سوء العذاب، فكنتم عباده الذين اختارهم؛ وإن النبي ﷺ أخبرنا أن خير الرباط رباط عسقلان، وقد رأينا الكتائب تجتاحها!
‏يكفيكم والله شرفا أن تكونوا تفسير الآيات في المصحف، وموعود النبي ﷺ في كتب الحديث، فنتقوّى ونزداد إيمانا على إيماننا أن هذا الدين حقٌّ، وأنه لا غالب إلا الله، وأنتم أهله وصفوته، وإنكم لغالبون بإذنه.

يا تيجان الرؤوس:
‏نعلم أنكم نهاية المطاف بشر، وأن الحرب موجعة، والقصف أليم، والتهجير مضنٍ، وفقد الأحبة غربة! ولكن الله لا يضع ثمارا على غصن لا يستطع حملها، وإنه سبحانه يُكلِّف بالممكن لا بالمستحيل، وإن تكونوا تألمون فإنهم يألمون كما تألمون.. وقد مضت سُنَّة الله في الصراع بين الحقِ والباطل أنّه لا تمكين بلا امتحان، ولا أمنَ إلا ويسبقه فزع!
‏في غزوة الخندق بلغت قلوب الصحابة الحناجر؛ فالأحزاب من الخارج، واليهود والمنافقون من الداخل، وقد راهنوا جميعا أنها أيام الإسلام الأخيرة!. وبعد عشر سنوات من غزوة الخندق كان الصحابة يدكُّون إمبراطوريتي الروم والفرس!
‏وإنكم اليوم تُعبِّدون الطريق إلى المسجد الأقصى، فوالله ما هي إلا سنوات لا تتجاوز أصابع اليد الواحدة، إلا ونحن نصلي في المسجد الأقصى، محرَّرا بفضل الله ثم بفضل جهادكم وثباتكم!

‏يا تيجان الرؤوس:
‏لستم وحدكم، وإن بدا المشهد كذلك.. من ورائكم أُمّة تغلي، ومارد محبوس في قمقمه دبَّتْ فيه الروح، وأحيته مشاعر العِزّة وشوَّقته إلى زمن الفتوحات، ولَيُغيّرنَّ الله الحال إلى حال أخرى بإذنه وكرمه!
‏فإن خذلتكم الجيوش فقد أكبرتكم الشعوب، وإن لم تساندكم الطائرات فقد ظللتكم الدّعوات.
‏ثمّ ألستم الظاهرين على الحقِّ في بيت المقدس وأكنافه؟. ألستم الموعودين بالخذلان من قبل أن تُولَدوا، ولكنكم المبشَّرون بالثبات حتى يأتيكم أمر الله وأنتم كذلك؟!
‏طبتم، وطاب جهادُكم، وقبلاتي لأقدامكم قبل رؤوسكم.. والسلام