Kalıcı Olan Behlül’ün Kabri ve Geçici Olan Reşid’in Sarayı

Ebu Vehb Behlül bin Amr es-Seyrafi el-Kufi” (Behlül olarak bilinir), Abbasi halifesi “Harun Reşid” zamanında yaşayan bir meczuptu.

Bir gün “Harun Reşid” onun mezarlıkta oturduğunu görerek yanına gelir ve ona çıkışarak, “Ey Behlül, ey deli, ne zaman akıllanacaksın?” der.

Behlül koşarak bir ağaca tırmanır ve en yüksek sesle “Harun Reşid”’e seslenir: “Ey Harun, ey deli, ne zaman akıllanacaksın?”

Harun” atının üzerinde ağacın altına gelir ve ona: “Ben mi deliyim, yoksa mezarlıkta oturan sen mi?” der.

Behlül” ona: “Ben akıllıyım,” der.

Harun”: “Nasıl yani?” der.

Behlül”: “Çünkü ben bunun geçici olduğunu (Harun’un sarayını işaret eder) ve bunun kalıcı olduğunu (mezarına işaret eder) biliyorum. Bu nedenle önce burayı imar ettim. Ama sen, sarayını imar ettin ve mezarını ihmal ettin, buradan (saraya işaret eder) oraya (mezara işaret eder) geçmekten korkuyorsun, çünkü sonunun bu olacağını biliyorsun. Şimdi söyle bana, hangimiz deli? der.

Harun Reşid”’in kalbi titrer ve sakalını ıslatana kadar ağlar ve: “Vallahi doğru söylüyorsun,” der. Sonra: “Bana daha fazlasını söyle Behlül,” der.

Behlül”: “Sana Allah’ın kitabı yeter, ona bağlı kal,” der.

Harun”: “Benden bir isteğin, arzun var mı?” der.

Behlül”: “Evet, üç isteğim var. Eğer onları yerine getirirsen sana teşekkür ederim,” der.

Harun”: “İste,” der.

Behlül”: “Ömrümü uzat,” der.

Harun”: “Buna benim gücüm yetmez,” der.

Behlül”: “Beni Azrail’den koru,” der.

Harun”: “Buna da benim gücüm yetmez,” der.

Behlül”: “Beni cennete sok ve cehennemden uzaklaştır,” der.

Harun”: “Buna hiç gücüm yetmez,” der.

Behlül”: “O zaman bil ki, sen bir kölesin, kral değilsin. Sana ihtiyacım yok,” der.

Kaynak:

Kitab-ı Ukala-i Mecnun – Nisabûri

المصدر: كتاب عقلاء المجانين لإبن حبيب النيسابوري

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu

30.07.2024  OF

قبر بهلول الدائم .. وقصر الرشيد الزائل

 كان “أبو وهب بهلول بن عمرو الصيرفي الكوفي” المشهور باسم (بهلول) رجلا مجنونا في عهد الخليفة العباسي “هارون الرشيد.”

وفي يوم من الأيام مر عليه “هارون الرشيد” وهو جالس على إحدى المقابر، فقال له “هارون” معنفا: يا بهلول يا مجنون، متى تعقل؟!  

فركض “بهلولوصعد إلى أعلى شجرة، ثم نادى على “هارون” بأعلى صوته: ياهارون يا مجنون، متى تعقل؟

فأتى “هارون” تحت الشجرة وهو على صهوة حصانه، وقال له: أنا المجنون أم أنت الذي يجلس على المقابر؟

فقال له “بهلول“: بل أنا عاقل.

 قال “هارون“: وكيف ذلك؟

قال “بهلول“: لأني عرفت أن هذا زائل (وأشار إلى قصر هارون)، وأن هذا باقِ (وأشار إلى القبر)، فعمرت هذا قبل هذا، وأما أنت فإنك قد عمرت هذا (يقصد قصره)، وخربت هذا (يعنى القبر)، فتكره أن تنتقل من العمران إلى الخراب مع أنك تعلم أنه مصيرك لامحال. .. وأردف قائلا: فقلّ لي  أيّنا المجنون ؟؟

فرجف قلب “هارون الرشيد” وبكى حتى بلل لحيته، وقال: والله إنك لصادق .. ثم قال “هارون“: زدني يا بهلول.

فقال “بهلول“: يكفيك كتاب الله فالزمه.

قال “هارون“: ألك حاجة فأقضيها؟.

قال “بهلول“: نعم ثلاث حاجات، إن قضيتها شكرتك.

قال “هارون“: فاطلب.

فقال “بهلول“: أن تزيد في عمري ..!!

قال “هارون“: لا أقدر.

فقال “بهلول“: أن تحميني من ملك الموت!!  قال “هارون“: لا أقدر.

فقال “بهلول“: أن تدخلني الجنة وتبعدني عن النار ..!!

قال “هارون“: لا أقدر.

قال “بهلول“: فأعلم أنك مملوك ولست ملك، ولاحاجة لي عندك.

المصدر:

كتاب عقلاء المجانين – لإبن حبيب النيسابوري