Firavun Mumyası Başında ..
Firavun’un Mumyasıyla Konuşan Ziyaretçi
Piramitleri ziyaret eden bir adam, Mısır’da Firavun’un mumyasıyla konuşarak şöyle dedi:
“Ey Firavun, senden çok şey öğrendim!”
“Bana on hikmet öğrettin:”
Birincisi: Senden öğrendim ki Allah’ın takdiri kaçınılmazdır. Musa’nın gelmesini engellemek için binlerce çocuğu kestin, ama Allah’ın dileği gerçekleşti ve Musa, senin sarayında büyüdü!
İkincisi: Senden öğrendim ki kalpler, insanların değil, Allah’ın elindedir. Musa’yı annesinin kalbinden kopardın ama Allah, karının kalbini ona karşı yumuşattı! Onu annesinden mahrum etmek istedin ama Allah, ona annesinden başka bir anne daha verdi!
Üçüncüsü: Senden öğrendim ki hiç kimse bir başkasını bozamaz. “Ben sizin en yüce Rabbinizim” dediğin sarayda, yan odada karın Asiye, “Rabbim ne yücedir!” diyordu.
Dördüncüsü: Senden öğrendim ki evlerin gerçek sırları içindekilerdedir. Aynı çatı altında yaşayan bir kadın ve bir erkek, aslında birbirine tamamen yabancı olabilir. Çünkü eşleri bir araya getiren, ortak bir çatı değil, ortak bir kalptir!
Beşincisi: Senden öğrendim ki koca bir ordu bile bir mümini imanından döndüremez. Ne sihirbazlarını senin ordun korkuttu ne de hizmetçi kadını kaynar yağın içine atman onu yıldırdı!
Altıncısı: Senden öğrendim ki kan bağı asla su gibi akıp gitmez. Küçük bir kız kardeş, “Size onun yerini göstereyim mi?” diyerek Musa’yı annesine kavuşturdu. Ve bir erkek kardeş, öyle asil bir duruş sergiledi ki, öz kardeşinin kendisinden daha iyi konuştuğunu söylemekten çekinmedi.
Yedincisi: Senden öğrendim ki köleler, zalimlerini kendi elleriyle üretir. Çünkü sen, halkın sırtına binemezdin, eğer onlar eğilip seni taşımasalardı!
Sekizincisi: Senden öğrendim ki Allah, bir kuluna yardım etmek istediğinde, önceden yalnızca bir baston ve koyunlarını güdeceği sıradan bir değnek olan şeyi bile zaferin anahtarı yapabilir. Ve birini mağlup etmek istediğinde, onu kendi ordusunun içinde bile rezil edebilir!
Dokuzuncusu: Senden öğrendim ki yeryüzündeki her şey sebeplere bağlıdır ama Allah’ın iradesi bu sebeplerin üstündedir. Bebekleri boğması gereken nehir, bir gün postacı gibi Musa’yı sana getirdi! Gemilerle geçilmesi gereken deniz, Allah’ın izniyle yol olup Musa’nın kavmi için kurudu!
Onuncusu: Senden öğrendim ki yeryüzündeki her şey, Allah’ın ordularından biridir. Savaşın silahını O seçer. Sen büyük ordularınla geldin, ama Allah sana senin gibi bir orduyla karşılık vermeye bile gerek görmedi. Çünkü sen Allah katında bundan da aşağıydın! O, seni her canlıya hayat veren suyla helak etti!
Öyleyse, mutlak kudret sahibi olan Allah’ı tesbih ediyorum!
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
11.02.2025 Üsküdar
وقف أحد الزائرين للأهرامات في مصر يتكلم مع مومياء فرعون فقال له:
فرعون منك تعلمت!
علمتني عشر حكم:
الأولى: منك تعلمتُ أنَّ قدر الله نافذٌ لا محالة ذبحتَ آلاف الأطفال كي لا يأتي موسى وعندما جاء ربيته في بيتك!
الثانية: منك تعلمتُ أنَّ القلوب بيد الله لا بيد الناس فعندما حرمتَ موسى من قلب أمه رققّ الله عليه قلب زوجتك! أردت أنْ تحرمه أمه فأعطاه الله فوق أمه أماً أخرى!
الثالثة: منك تعلمتُ أنه ليس بإمكان أحد أن يفسد أحداً ففي القصر الذي كنتَ تقول فيه: أنا ربكم الأعلى كانت زوجتكَ آسيا في الغرفة المجاورة تقول: سبحان ربي الأعلى!
الرابعة: منك تعلمتُ أنَّ البيوت أسرار وأنَّ بإمكان امرأة وزوجها أن يعيشا تحت سقفٍ واحدٍ ويكونا غريبين فالذي يجمع بين الزّوجين ذات القلب لا ذات السقف!
الخامسة: منك تعلمتُ أنَّ جيشاً بأكمله يعجز عن رد مؤمنٍ عن إيمانه فلا السحرة أرهبهم جيشك ولا الماشطة أخافها زيتك المغلي!
السادسة: منك تعلمتُ أنَّ الدم لا يصير ماءً وأنَّ أختاً صغيرةً أعادت أخاها إلى أمه حين قالت: هل أدلّكم.
وأنَّ أخاً كان نبيلاً إلى الحد الذي لم يتحرج فيه أن يعترف أن أخاه أفصح منه لسانا.
السابعة: منك تعلمتُ أنَّ العبيد يصنعون جلاديهم بأيديهم وأنه لم يكن بإمكانك أن تمتطي ظهور قومك لولا أنهم أناخوا وأركبوك!
الثامنة: منك تعلمتُ أنَّ الله إذا أراد أنْ ينصر عبداً نصره بعصا لم تكن صالحةً من قبل إلا ليتكئ عليها ويهش بها على غنمه وأنه إذا أراد أنْ يهزم عبداً هزمه وهو فى عقر جيشه!
التاسعة: منك تعلمتُ أنَّ كل ما في الأرض أسبابٌ تجري على الناس ولا تجري على الله وأنَّ النهر الذي من المفترض أن يغرق الأطفال صار ساعي بريد وحمل إليكَ طرداً فيه طفلٌ كنتَ تبحث عنه!
وأنَّ البحر الذي لا يعبر إلا بالسفن عبره القوم مشياً على الأقدام بعد أنْ صار طريقاً يبساً!
العاشرة: منكَ تعلمتُ أنَّ كل ما في الأرض جندٌ من جنود الله وأنه سبحانه هو من يختار سلاح المعركة وأنكَ حين جئتَ بجيشكَ كان قادراً على أنْ يأتي لكَ بجيشٍ مثله ولكنكَ أهون على الله من هذا فقتلكَ بالماء الذي جعل منه كل شيءٍ حيّ!
فسبحان الله الواحد القهار !!