Örgütlü Yaygara mı?

Alevi katliamı propagandası, aniden küresel çapta yayılmaya başlayan ve hâlâ devam eden bir süreçtir. Ancak bu, bireysel çabaların ürünü değildir.

Alevi toplumu, Suriye devrimcileri gibi gelişmiş bir dijital koordinasyon tecrübesine sahip değildir. Dünyayı Alevi mağduriyet yaygarasıyla kuşatacak yeterli aktivistleri de yoktur. Ayrıca, Suriye’nin sahil bölgelerinde yaşandığı iddia edilen katliamları yabancı medyaya anlatacak profesyonel lobi ağları da bulunmamaktadır.

Yaşananlar, organize ve sistematik bir istihbarat operasyonudur. Bunun arkasında öncelikli olarak İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri istihbaratı bulunmaktadır. Bu bağlantıyı ortaya koyan birçok rapor mevcuttur. Ayrıca, Mısır ve Irak istihbaratlarıyla olası bir iş birliği de söz konusu olabilir. Çünkü yoğun medya yayını ve küresel çapta etkileşim sağlamak, profesyonel trol ekiplerinin (elektronik istihbarat birimlerinin) görevleri arasındadır. Daha sonra ise bu anlatıyı yayma işini Aleviler, Şiiler ve dünyanın farklı bölgelerinden çeşitli dini ve etnik gruplara mensup kişiler üstlenmektedir.

Bu organize propagandaya karşı koymak için üç aşamalı bir mücadele gerekmektedir:
1. Resmî ve özel medya kuruluşları devreye girmelidir (Suriye’nin istikrarını savunan medya organları). Karşı-devrim propagandasının yalanları çürütülmeli, hükümetin bu konudaki adımları öne çıkarılmalıdır. Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şerî‘’in yaptığı açıklamalar ve ihlal yapanların hesap vermesi için oluşturulan toplumsal komite gündeme taşınmalıdır. Ayrıca, Suriye kıyılarında güvenlik güçlerine ve sivillere yönelik düzenlenen terörist saldırılar ve katliamlar hakkında haber ve raporların artırılması gerekmektedir.
2. Dost hükümetlerin desteklediği profesyonel dijital ekipler ve Suriyeli devrimci koordinasyon grupları devreye sokulmalıdır. Böylece, karşıt kampanyaya karşı güçlü bir medya mücadelesi yürütülebilir.
3. Başarısız darbe girişimine karşı çıkan herkesin çok dilli ve yaygın bir medya çalışmasına katılması gerekmektedir. Bu, millî bir çağrı ve dinî bir görevdir. Sadece Suriyelilere değil, tüm insanlığa yönelik bir sorumluluktur. Çünkü mesele, Suriye halkının her kesiminin onurlu ve güvenli bir yaşam hakkını savunmaktır.

Esed rejiminin kalıntıları Suriyelileri öldürüyor!

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
12.03.2025 Üsküdar

بروباغندا الهولوكوست العلوي التي انطلقت فجأة لتصل إلى العالمية وما زالت مستمرة ليست مجرد جهود فردية، فالطائفة العلوية ليست لديها خبرة تنسيقيات إلكترونية مثل ناشطي الثورة السورية، وليس لديها العدد الكافي من الناشطين لإغراق العالم برواية المظلومية العلوية، ولا عندها لوبيات احترافية لمخاطبة الإعلام الأجنبي عن المجازر المزعومة في الساحل السوري.
ما يحدث هو عمل مخابراتي منظم وممنهج، تقف وراءه مخابرات إسرائيل والإمارات بالدرجة الأولى، وهناك تقارير عديدة كشفت هذا الارتباط، وربما هناك تعاون مخابراتي مصري وعراقي، فالنشر المكثف والتواصل مع الإعلام هي مهام لجان الذباب الاحترافية، ثم يساعدهم في النشر جمهور من العلويين والشيعة وطوائف وخلفيات أخرى حول العالم.

مواجهة هذه البروباغندا المنظمة تتطلب العمل على ثلاث مستويات:
1- يجب أن تتدخل وسائل الإعلام الرسمية والخاصة (المنحازة لاستقرار سورية) لتفنيد أكاذيب #الثورةالمضادة وفضحها، وتسليط الضوء على تحرك الحكومة السورية وخطاب الرئيس #أحمدالشرع لمحاسبة المتورطين في الانتهاكات وتشكيل لجنة مجتمعية، كما يجب تكثيف الأخبار والتقارير عن الكمائن الإرهابية والمجازر التي تعرض لها عناصر الأمن ومدنيون في الساحل على يد #الفلول.
2- يجب الاستعانة باللجان الإلكترونية الاحترافية، سواء التابعة للحكومات الصديقة أو التنسيقيات الثورية السورية لمواجهة مشروع اللجان المضاد.
3- أدعو كل الجماهير الرافضة لمحاولة الانقلاب الفاشلة إلى المشاركة بالنشر المكثف، وبكل اللغات، فهذا نداء وطني وواجب ديني، وهو لا يقتصر على الشعب السوري بل يشمل كل إنسان يؤمن بحق السوريين في حياة كريمة تشمل كل الطوائف والمكوّنات.

ساهم في النشر.
فلول الاسد تقتل السوريين