Medeni Cesaret Ömrü Kısaltmaz ..

DEVLET BAŞKANI HACCACI ZALİMİN YANLIŞINI YÜZÜNE SÖYLEYEN ENES BİN MALİK:

Abdullah bin Eban es-Sekafî anlatıyor:

Birgün Hacca bin Yusuf, Enes bin Malik’i (ra) ararken bana rastladı.
Kendisini benden gizlemeye çalışıyordu.
Ben atımla birlikte yürüyerek Enes b.Malik (ra)’e vardım.
Gördüm ki o, evinin kapısı önünde tefekküre dalmış oturuyordu.

Ben dedim ki; Ya Enes b.Malik
Kalk Emir’ül-müminin’e cevap ver.
Dedi ki:
-Hangi Emirül-müminine?- Ebu Muhammed Haccac’a yani haccacı zalime.

Dedi ki:
Şüphesiz bilesin ki Allah onu zelil kılmıştır.
Çünkü aziz kimse Allah Azze ve Celle’ye taat ve itaatle aziz olan kimsedir.
Zelil de Allah’a isyanla zelil olan kimsedir.
Sözünü ettiğin şüphesiz azmış bayağılaşmış, haddi aşmış, Kitap ve Sünnete muhalefet etmiştir.
Vallahi Allah cc ondan intikam alacaktır.

Dedim ki:
Sözü kısa tut ve mü’minlerin emirine cevap ver.
Bunun üzerine Enes (ra) kalktı.
Beraberce haccac’ın yanına vardık.
Enes bin Malik, Haccac’a “bize beddua ve zulmeden ağır söyleyen sen misin.”?
Haccac evet.

Bu nedendir?
Bu yaptıkların, senin Allah’a âsi, Peygamberinin sünnetine muhalif olmandandır.
Bu yaptıkların, Allah’ın düşmanlarını izaz, Allahın dostlarını da tezlil etmene yol açmaktadır.

Haccac, benim sana ne yapacağımı biliyormusun?
Enes bin Malik, hayır.

Haccac seni en kötü bir şekilde öldüreceğim.

Enes bin Malik, eğer bunun senin elinde olduğumu bilseydim (Haşa) Allah’dan başka sana da kulluk ederdim.

Haccac: “Niçin?”dedi.

Enes bin Malik senin elinde değilde ondan. Çünkü her şey Allah’ımızın yed’i Küdretindedir de ondan.
Enes bin Malik şunu iyi bil ki , Resulallah (sallallahü aleyhi vesellem) bana bir dua öğretmiş ve demiştir ki,
Kim her sabah bu duayı okursa ona kimse zarar veremez.»
Bilmelisin ki bu duayı ben bu sabah da okudum.
Haccac onu bana da öğret.

Enes bin Malik (radyallahü anha) Sen hayatta iken onu herhangi bir kimseye öğretmekten Allah sığınırım.

Haccac emir verdi:
Enes bin Malik’i serbest bırakın.

Haccac’ın perdedarı dedi ki:
Bu gün filan filanı da celbetmemiz lazım, bunu nasıl serbest bırakabiliriz?

Haccac:
Ben, o’nun omuzlarında ağzını açmış iki arslan gördüm, çok korktum.
Sonra Enes bin Malik (radiyallahü anh) haleti ihtizara gelince bu duayı bazı ihvana öğretti.

Enes b. Mâlik der ki:
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bana şu duâyı öğreterek buyurdu ki:
«Kim her sabah bu duâyı okursa hiç bir kimse ona zarar veremez.»

İşte Allah’ın yardımını istemek için okunacak dua…

Ey Hayy ve Kayyûm olan Allah’ım! Rahmetinle yardım istiyorum. Benim bütün durumumu ıslâh eyle. Göz açıp yumuncaya kadar bile, beni insanlardan biri ile ve nefsimle baş başa bırakma.
(Bezzâr, Müsned,Taberânî, Bu duâyı Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Fâtımâ’ya öğretmiştir.)

Allah’ım!, âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, üzüntüden, cimrilikten Sana sığınırım. Kabir azâbından Sana sığınırım. Diri ve ölülerin fitnesinden de Sana sığınırım.
(Müslim, IV, 2079, nr. 2706)

ÖLÜM:
«Her mü’minin rûhunu rıfk ve lütf ile kabz eden Azrâil aleyhisselâmdır.
O melekü’l-mevt emîn ve şefkatli ve güzeldir.
Eğer mü’min için ölüm zamanında keramet nevilerinin biri hazır olmasa, Azrâil aleyhisselâmın güzel yüzünü görmek ona büyük lûtuftur».

Yine buyurdu:
«Her mü’minin Ölüm zamanında, melekü’l-mevt’in güzelliği ile meşguldür. Can çekişme hâlinin acısın duymaz olur».
Nitekim Mısır kadınlarının Yûsuf aleyhisselâmın cemâli ile meşgul olup, ellerini kesiklerinin farkında olmadıkları âyet-i kerime ile bildirilmektedir ki;

فَلَمَّا سَمِعَتْ بِمَكْرِهِنَّ اَرْسَلَتْ اِلَيْهِنَّ وَاَعْتَدَتْ لَهُنَّ مُتَّكَـٔا وَاٰتَتْ كُلَّ وَاحِدَةٍ مِنْهُنَّ سِكّ۪يناً وَقَالَتِ اخْرُجْ عَلَيْهِنَّۚ فَلَمَّا رَاَيْنَهُٓ اَكْبَرْنَهُ وَقَطَّعْنَ اَيْدِيَهُنَّ وَقُلْنَ حَاشَ لِلّٰهِ مَا هٰذَا بَشَراًۜ اِنْ هٰذَٓا اِلَّا مَلَكٌ كَر۪يمٌ (سورة يوسف الآية ٣١)

“Vaktaki (kadın) onların gizliden gizliye yapdıkları dedi koduları işitti, kendilerine (da’vetçi) yolladı, onlar için (rahatça) yaslanacak bir yer (bir de sofra) hazırladı, onlardan her birine birer bıçak verdi.
(Yuusufa): «Çık karşılarına» dedi; şimdi onlar bunu görünce kendisini büyük bir varlık olarak tanıdılar, (hayranlıklarından) ellerini kesdiler ve dediler ki: «Allâhı tenzîh ederiz. Bu, bir beşer değildir. Bu, çok şerefli bir melekden başkası değildir.» (Yusuf:31)

Yine buyurdu:
«Ölüm zamanında mü’mine Rabbi yardımcı olur.
Dünya üzüntüsünden ve âhiret korkusundan emin olur».

Yine buyurdu:
« Allahü Teâlâ mü’minin nefsini kabz eylediğinde rûhu onunla mütmain olur. Bedenin ağırlığından rahat ve selâmet bulur».

Yine buyurdu:
«Her mü’minin Beden rûh kuşunun kafesidir. O hâlde can bedende mahbus ve mecruhdur. Ölüm ona feth ve açılmadır».

Yine buyurdu:
«Her mü’minin Ölülerin rûhları berzah [kabir hayatı hâli] ağaçlarında kuş gibidirler. Birbirlerini tanırlar ve mesrûr olurlar».

Yine buyurdu:
«Kalbi kara olan müşrikin ölümden korkulu hâli, karanlıkta bulunan kuşun kafesi kırması gibidir.
Kalbi nûrlu olan mü’minin ölüm arzusu ile intikal etmesi, yüksek ağaçlar altında kafeste kalan kuşun, ondan uçup, dallar üstünde öten hem cinsel yerinin, yanına gitmesidir».

Yine buyurdu:
«Her mü’minin Ölüm zamanında alnın terlemesi, yahut gözün yaşarması, burun deliklerinin genişlemesi saâdet alâmetleridir».
Ama boğuk boğuk nefes almak, dudağı kararmak, renginin kül gibi olması [morarması] şekavet alâmetidir.

Yine buyurdu ki:
«Meyyit [ölü], bedenini kimin yıkadığını ve kefenlediğini bilir. Namazını kimlerin kıldığını, ardından kimlerin geldiğini, lâhde (mezara) kimlerin indirdiğini ve kimin telkin verdiğini bilir».

Yine buyurdu:
«Ölüleri iyi veya kötü olarak görmek, rûhların hâllerine keşf ile ermektir. Bu keşf, ancak tebşîr [müjde] veya tenbih [ikaz] için olur.
Bu keşfî mü’minler rüyâda, mukarrebler uyanıkken bulur».

Yine buyurdu:
«Her mü’minin Mü’minin cismine kabri sarılır, tıpkı şefkatli bir annenin kaybolmuş evlâdını bulup sarılması gibi.
Mü’minin kabrine Cennetten bir pencere açılır. Rûhuna rahmet yağmuru saçılır».

Yine buyurdu:
«Mü’minlerin rûhları yeşil kuşlar gibi olup, berzah âleminde bölük bölük uçarlar. Haftada bir şehadet âlemine [dünyaya] gelip giderler».

Yine buyurdu:
«Öbür dünyada rûhlar en galib ahlâkı (yaşayışı) sûretinde haşr olunur».
Sadaka Resûlullah.

Rabbımız bizlere ölüm meleği geldiğinde Mevlamızın cemal ve cennetini müjdeleyerek güleç yüzle gelmesini, kolayca ruhumuzun kabz edilmesini nasib etsin duasıyla haftamız ve ömrümüz Riza-i Bariye muvafık olsun.
14.04.2025
Yusuf Şahin
Emekli Müftü
Bursa/Orhangazi