Batı’yı Batıran İnsanlık Ayıbı Örneklerinden ..

İngilizler, Kendilerine Çalışan Afganlıları Bile, Bilerek İsteyerek Bombanın Patlayacağı Yere Yönlendirmişler.

Bir ülkeyi yalan ve iftira terörüyle dizayn etmek, sömürgecilerin en büyük silahıdır.

İstihbarat savaşlarında, ölümün eşiğine sürüklenen zavallı ve kullanışlı elemanların bir kâğıt parçası kadar bile değeri yoktur. Batılı sömürgeciler için, işbirliği yaptıkları liderlerin, siyasetçilerin, gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının yaşadığı ülkelerdeki halkların hiçbir kıymeti yoktur. Onlar için sadece çıkarları önemlidir.

Olayın Detayları

1- CIA’nın sızdırdığı e-postalarda, İngiliz elçiliğinin Afganistan’daki patlama öncesinde insanlara “Baron Hotel yakınındaki Abbey Kapısını kullanın” talimatı verdiği ortaya çıktı.

2- Aynı e-postalarda, eski bir Afgan tercümanın İngiliz elçiliğine “Burası doğru adres mi?” diye sorduğu, elçiliğin ise ısrarla kendi çalışanlarına bu kapıya gitmelerini telkin ettiği anlaşıldı.

3- Sonuç olarak, İngilizlerin yönlendirdiği bu Abbey Kapısı’nda meydana gelen patlamada tam 170 kişi öldü.

4- CIA’nın sızdırdığı e-postalardaki tercüman, yaşananları şu sözlerle anlattı:

“Eğer İngiliz elçiliğinin dediğini yapsaydım, şimdi hayatta olmazdım… Durumun kötüleştiğini fark edince oraya gitmedim. Oraya gitmek çılgınlık olurdu! Bizi kurtaran, yine kendi öngörümüz oldu…”

5- Bu skandalın ortaya çıkmasının ardından, dünya basınında “İngilizler, patlamanın olacağını önceden biliyordu!” manşetleri atıldı.

İngiliz istihbaratının operasyonu deşifre olunca, bu kez İngilizler ABD Başkanı Joe Biden ile Afganistan’ın devrilmeden önceki Cumhurbaşkanı Eşref Gani arasındaki son konuşmaları sızdırdı. Bu konuşmalarda Biden, Gani’ye talimatlar veriyor ve halkı aldatmasını, gerçeği saklamasını istiyordu.

NOT:
26 Ağustos 2021’de Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nda meydana gelen ve 170’ten fazla Afgan sivil ile 13 ABD askerinin hayatını kaybettiği terör saldırısıyla ilgili olarak, İngiliz Büyükelçiliğinin kendi çalışanlarını ve diğer Afganları saldırının gerçekleştiği Abbey Kapısı’na yönlendirdiği iddiası basında genişçe yer aldı.

BBC’nin elde ettiği e-postalara göre, saldırıdan bir gün önce ABD ve İngiltere vatandaşlarına “terör saldırısı tehdidi” nedeniyle havalimanına seyahat etmemeleri uyarısı yapılmasına rağmen, İngiliz Büyükelçiliği, Afganları saldırının olduğu Baron Hotel’in yakınındaki Abbey Kapısı’nı kullanmaları için yönlendirmiştir. Eski bir Afgan tercüman, İngiliz elçiliğinin talimatlarına uysaydı hayatta olmayacağını belirterek, “Oraya gitmek delilik olurdu ve gitmemek hayatımı kurtardı.” demiştir.

İngiltere Hükümet Sözcüsü ise artan terör tehdidi tespit edilir edilmez seyahat tavsiyesini değiştirdiklerini ve tüm çağrı görevlilerinin bu tavsiyeyi iletmesini sağladıklarını belirtmiş, bu tavsiyeye karşı bir e-postanın nasıl gönderilmiş olabileceğini araştırdıklarını ifade etmiştir. 

Bu olay, istihbarat savaşlarında yerel çalışanların ve sivillerin nasıl risk altında bırakılabileceğini göstermektedir. Sömürgeci güçlerin çıkarları doğrultusunda hareket ederken, yerel halkın güvenliği ve yaşamı göz ardı edilebilmektedir. Bu durum, bu tür ülkelerle iş birliği yapan yerel çalışanların ve halkların ne kadar değersiz görülebildiğini ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak, bu olay, istihbarat operasyonlarında yerel çalışanların ve sivillerin nasıl tehlikeye atılabileceğini ve sömürgeci güçlerin çıkarları uğruna insanların hayatlarının nasıl riske atılabildiğini göstermektedir.

Olayın Tahlil ve Analizi:

Bu bilgiler, özellikle BBC ve diğer Batı kaynaklı haber kuruluşlarının raporlarına dayanıyor. Olay, sömürgeci güçlerin kendi çıkarları uğruna yerel iş birlikçilerini nasıl tehlikeye attığını açıkça ortaya koyuyor. Batılı ülkeler, çıkarları doğrultusunda insanları kullanıyor ve gerektiğinde onları feda etmekten çekinmiyor.

Bu saldırı, istihbarat savaşlarının ne kadar acımasız olduğunu da gösteriyor. Sahada kullanılan mahalli unsurların kaderi, operasyonun gerekliliklerine göre belirleniyor ve gerektiğinde gözden çıkarılabiliyor. CIA veya Batılı medya organlarının bu tür belgeleri sızdırması, büyük güçler arasındaki bilgi savaşlarının bir parçasıdır.

Bu olayın siyasi boyutu da önemli. Batılı güçler, çekildikleri bölgelerde umumiyetle büyük bir kaos bırakıyor ve daha önce kendilerine hizmet edenleri koruma konusunda çoğu zaman başarısız oluyorlar. Ayrıca, Afganistan’dan çekilme süreci, Batı’nın ne kadar plansız ve dağınık bir şekilde hareket ettiğini gözler önüne serdi.

Bu Olaydan Alacağımız Ders:

Bu olaydan çıkarılacak en büyük derslerden biri, Batı’nın çıkarları söz konusu olduğunda, kendisine hizmet edenlerin bile hiçbir değer taşımadığıdır. Batı ülkeleri, iş birlikçilerini sadece kendi amaçlarına ulaşmak için kullanır ve gerektiğinde onları terk eder ya da tehlikeye atar.

Ayrıca, istihbarat savaşlarında her zaman dikkatli olmak ve olayların görünen yüzünün ötesine bakmak gerekir. Büyük güçler, skandallarını örtbas etmek veya sorumluluklarını başkalarına yüklemek için sık sık bilgi savaşları yürütürler. Bu tür olayları değerlendirirken, sadece medyada sunulan bilgileri değil, olayın ardındaki çıkar ilişkilerini de dikkate almak gerekir.

Olay Türk Basında da Yer Aldı : 👇
1)

https://www.trthaber.com/haber/dunya/ingilterenin-afganlari-kabil-havalimaninin-abbey-kapisina-yonlendirdigi-iddiasi-605649.html
2)
https://m.haberturk.com/ingiltere-ve-abd-den-kabil-havalimani-nda-teror-saldirisi-uyarisi-3173295
3)
https://medyascope.tv/2021/08/27/kabildeki-intihar-saldirisinin-gorgu-taniklari-anlatiyor-sahit-oldugum-sey-kiyametin-ta-kendisiydi/
4)
https://m.star.com.tr/dunya/ingiliz-buyukelciliginin-kabil-havalimanindaki-saldiridan-once-afganlari-abbey-kapisina-yo-haber-1650016/

ترجمة من التركية إلي العربية: 👇

الإنجليز دفعوا الأفغان الذين يعملون لصالحهم عمدًا إلى موقع التفجير…

تُعَدُّ الإرهاب القائم على الكذب والافتراء من أقوى أسلحة المستعمرين في إعادة تشكيل الدول والتحكم فيها…

في حروب الاستخبارات، لا قيمة تذكر لأولئك العناصر البائسة الذين يتم إرسالهم إلى الموت، فالمستعمرون الغربيون لا يبالون بالشعوب التي يسيرون في بلادها عبر عملائهم من القادة السياسيين، والصحفيين، ومنظمات المجتمع المدني، لأن مصالحهم فوق كل اعتبار…

التفاصيل…

1- كشفت رسائل البريد الإلكتروني المسربة من وكالة الاستخبارات المركزية (CIA) أن السفارة البريطانية في أفغانستان أعطت أوامر للناس: “استخدموا بوابة آبي (Abbey Gate) القريبة من فندق بارون (Baron Hotel)”…

2- وأظهرت هذه الرسائل أن مترجمًا أفغانيًا سابقًا سأل السفارة البريطانية: “هل هذا هو العنوان الصحيح؟”، فردت عليه السفارة البريطانية مصرّةً على دفع الأفغان العاملين لديها إلى تلك البوابة…

3- وفي النهاية، انفجرت القنبلة عند بوابة آبي (Abbey Gate) التي أمرت بريطانيا عملاءها الأفغان بالذهاب إليها، مما أدى إلى مقتل 170 شخصًا…

4- أما المترجم الأفغاني الذي كان يعمل مع البريطانيين، فقد قال في نفس الرسائل المسربة من CIA:

“لو أنني نفذت أوامر السفارة البريطانية، لما كنت على قيد الحياة الآن… لقد شعرت بأن الوضع يزداد سوءًا، ولذلك لم أذهب إلى المكان المحدد، كان الذهاب إلى هناك بمثابة الجنون! لقد أنقذتنا فقط قدرتنا على التوقع…”

5- هذا التسريب هزَّ العالم، حيث انتشر الخبر تحت عنوان:
“البريطانيون كانوا يعرفون مسبقًا أن الانفجار سيحدث!”

وعندما كُشِفَت عملية الاستخبارات البريطانية، سارعت لندن إلى تسريب آخر، لكن هذه المرة حول آخر محادثة هاتفية بين الرئيس الأمريكي جو بايدن والرئيس الأفغاني المنهار أشرف غني، حيث يظهر في هذه المحادثات أن بايدن كان يمطر غني بالتعليمات ويطلب منه أن يكذب!

ملاحظة:
في 26 أغسطس 2021، وقع هجوم إرهابي في مطار حامد كرزاي الدولي في كابول، حيث لقي أكثر من 170 مدنياً أفغانياً و13 جندياً أمريكياً حتفهم. وظهرت ادعاءات في وسائل الإعلام تفيد بأن السفارة البريطانية قد وجهت موظفيها والعاملين الأفغان الآخرين إلى بوابة آبي، حيث وقع الهجوم.

وفقاً للبريد الإلكتروني الذي حصلت عليه بي بي سي، وعلى الرغم من تحذير المواطنين الأمريكيين والبريطانيين من السفر إلى المطار بسبب “تهديد الهجوم الإرهابي” في اليوم الذي سبق الهجوم، فإن السفارة البريطانية قد وجهت الأفغان إلى استخدام بوابة آبي القريبة من فندق بارون حيث وقع الهجوم. وأفاد مترجم أفغاني سابق أنه لو اتبع تعليمات السفارة البريطانية، لما كان على قيد الحياة الآن، قائلاً: “كان الذهاب إلى هناك جنوناً، ورفض الذهاب أنقذ حياتي.”

من جهته، صرح المتحدث باسم الحكومة البريطانية أنهم قاموا بتعديل نصائح السفر فوراً عندما تم اكتشاف التهديد الإرهابي المتزايد، وأنهم تحققوا من كيفية إرسال مثل هذه الرسائل عبر البريد الإلكتروني.

تحليل وتحليل هذا الحادث:

هذه المعلومات تعتمد بشكل رئيسي على تقارير بي بي سي ومصادر أخرى غربية. الحادث يوضح بجلاء كيف أن القوى الاستعمارية تعرض عملاءها المحليين للخطر في سبيل مصالحهم الخاصة. الدول الغربية تستخدم الناس لتحقيق مصالحها، وعندما يتطلب الأمر، لا تتردد في التضحية بهم.

هذا الهجوم يبرز أيضًا مدى قسوة الحروب الاستخباراتية. مصير العناصر المحلية المستخدمة في الميدان يتحدد بناءً على احتياجات العملية، وعند الضرورة يمكن التخلص منها. تسريب هذه الوثائق من قبل وكالة المخابرات المركزية أو وسائل الإعلام الغربية يعد جزءاً من الحروب المعلوماتية بين القوى الكبرى.

بعد هذه الحادثة، من المهم أن نلاحظ أن القوى الغربية عادة ما تترك وراءها فوضى كبيرة عند انسحابها من المناطق، وعادة ما تفشل في حماية أولئك الذين خدموها سابقاً. بالإضافة إلى ذلك، يوضح انسحاب الولايات المتحدة من أفغانستان مدى العشوائية والارتباك في سياساتها.

الدرس الذي يمكن استخلاصه من هذا الحادث:

أحد أكبر الدروس المستفادة من هذه الحادثة هو أن الغرب، عندما يتعلق الأمر بمصالحه، لا يعطي قيمة حتى لأولئك الذين خدموه. تستخدم الدول الغربية عملائها فقط لتحقيق أهدافها وعندما يتطلب الأمر، تتخلى عنهم أو تعرضهم للخطر.

علاوة على ذلك، من المهم أن نكون حذرين في الحروب الاستخباراتية وأن ننظر إلى ما وراء السطح في الأحداث. تميل القوى الكبرى إلى إجراء حروب معلوماتية لإخفاء فضائحها أو لتحميل المسؤولية للآخرين. عند تقييم هذه الحوادث، يجب أخذ العلاقات والمصالح التي تقف وراءها بعين الاعتبار، وليس فقط المعلومات المقدمة في وسائل الإعلام

المترجم: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو
١٢ / ٠٣ / ٢٠٢٥ م أوسكودار