İSTER TASDİK ET İSTER ETME, İSTER İNAN İSTER İNANMA..

 صدق أو لاتصدق

21 Yaşında Bir Anneanne

جدة سنها إحدى وعشرين سنة

 Uyûn ul Ahbâr (2/78)

عيون الأخبار  (2/78)

حدثني إسحاق بن راهويه قال: أخبرنا يحيى بن آدم عن الحسن قال: رأيت جدة ابنة إحدى وعشرين سنة. قال: وأول أوقات حمل المرأة تسع سنين، وهو أول وقت الوطء. ودخل رسول الله صلى الله عليه وسلم بعائشة وهي بنت تسع

İshak bin Rahveyh naklederek şöyle dedi: 

Yahya bin Âdem bize  Hasan’dan rivayet ederek haber verdi, Hasan Ona dediki: 

Ben yirmbir (21) yaşında bir anneanne gördüm. 

Devamında dediki: 

Kadının  ilk hâmile olma yaşı  dokuz (9) yaştır ki: Bu yaş cinsi birleşmenin en erken, ilk yaşıdır. Resülüllah sallellahu aleyhi ve sellem de dokuz yaşında iken  Hazreti Âişe ile zifafa girmişti (birlikte olmuşlardı)

المجالسة وجواهر العلم  (518/3)

El mücalese ve Cevahir ul İlim (3/518)

1133 – حدثنا أحمد، نا أحمد بن محمد، نا إسحاق بن إبراهيم الحنظلي، نا يحيى بن آدم، عن الحسن بن حي؛ قال: رأيت جدة بنت إحدى وعشرين سنة؛ قال: وأقل أوقات الحمل تسع سنين، وهو أول أوقات الوطء، ودخل رسول الله صلى الله عليه وسلم بعائشة رضي الله عنها وهي بنت تسع سنين

Bize Ahmed aktardı; Ahmed bin Muhammed’in kendilerine aktardığına göre şöyle dedi: İshak bin İbrahim el Hanzalî de Ona nakletti, o da dediki: Âdem bin Yahya Hasan bin Hayy’den bize naklettiğine göre, Hasan bin Hayy dediki: 

Ben yirmbir (21) yaşında bir büyükanne/anneanne gördüm. Devamında da şöyle dedi: Gebe kalmanın en erken, ilk yaşı dokuz yaştır, bu cinsel ilişkiye girmenin de en erken, ilk yaşıdır.

Resülüllah sallellahu aleyhi ve sellemin Âişe radiyellahu anhâ ile ilişkiye girdiğinde Âişe radiyellahu anhâ dokuz (9) yaşında bir kız idi.

İmam Beyhakî Sünen-i Kübrâsında (1/319)

السنن الكبرى للبيهقي (1/ 319)

Hafız ebû Abdillah, huzurunda okuyarak bize anlattı dedik Ebu Ahmed: Muhammed bin Ahmed el Şa’bî bana anlattı, o da Muhammed bin Abdurrahman el Erzenânî bize anlattı, o da: Tahir bin Harmele bize anlattı diyerek şöyle dedi: Dedem bana anlattı,  ona da İmam Şâfiî anlattı, İmam Şafiî dediki: Ben San’ada, yirmibir (21) yaşında bir büyükanne/anneanne gördüm, dokuz yaşında âdet görmüş, on yaşında bir kız dünyaya getirmiş, o kız da dokuz yaşında âdet görmüş, on yaşında bir çocuk dünyaya getirmiştir.

Hasan bin Salihin şöyle dediğini hatırlattı dediki: Ben,  yirmibir (21) yaşında büyükanne/anneanne olan bir hanım komşumuza yetiştim.

Muğîre el Dabbîden, dediki ben oniki (12) yaşında ihtilam oldum.

Âişe’den -Allah ondan razı olsun- bize nakledildi, dediki: Bir kız dokuz yaşına geldimi o kadındır, Allah en doğrusunu bilir, eğer hayiz olursa o kadındır demek istemiştir.

1589- وأخبرنا أبو عبد الله الحافظ قراءة عليه حدثنى أبو أحمد: محمد بن أحمد الشعبى حدثنا محمد بن عبد الرحمن الأرزنانى حدثنا أحمد بن طاهر بن حرملة حدثنى جدى حدثنى الشافعى قال: رأيت بصنعاء جدة بنت إحدى وعشرين سنة، حاضت ابنة تسع وولدت ابنة عشر، وحاضت البنت ابنة تسع وولدت ابنة عشر

ت: ويذكر عن الحسن بن صالح أنه قال: أدركت جارة لنا صارت جدة بنت إحدى وعشرين سنة

وعن مغيرة الضبى أنه قال: احتلمت وأنا ابن اثنتى عشرة سنة

وروينا عن عائشة رضى الله عنها أنها قالت: إذا بلغت الجارية تسع سنين فهى امرأة. تعنى والله أعلم فحاضت فهى امرأة

أحكام القرآن لابن العربي (1/ 420)

 İbni Arabînin  Ahkâm ul Kur’anı (1/420)

وقد قال الشافعي: رأيت جدة لها إحدى وعشرون سنة

İmam Şafiî dediki ben yirmibir (21) yaşında bir büyükanne/ anneanne gördüm.

 Bilakis ondokuz yaşında bile…


بل وتسعة عشر

المبسوط للسرخسي (3/ 149)

 Serahsînin Mebsudu (3/149)

وكان لأبي مطيع البلخي ابنة صارت جدة وهي بنت تسعة عشرة سنة حتى قال: فضحتنا هذه الجارية

Ebû Muayd el Belhînin bir kızı vardı ondokuz (19) yaşında büyükanne/ anneanne olmuştu da demiştik bu kız bizi deşifre etti.

Bununda aksine:

بل وثمانية عشر

سنن الدارقطني (4/ 502)

Süneni Darekutnî (4/502):

3881 – نا علي بن محمد المصري نا إسماعيل بن محمود النيسابوري حدثني عمر بن المتوكل حدثني أحمد بن موسى الضبي حدثني عباد بن عباد المهلبي قال: “أدركت فينا يعني المهالبة امرأة صارت جدة وهي بنت ثمان عشرة سنة ولدت لتسع سنين ابنة، فولدت ابنتها لتسع سنين، فصارت هي جدة وهي بنت ثمان عشرة سنين”  م 

Ali bin Muhammed el Mısrî bize nakletti ve dediki: Bize Nişaburlu Mahmudun oğlu İsmail nakletti; Oda dediki: Mütevekkilin oğlu Ömer bana anlattı ve dediki: Ahmed bin Musa el zabyî bana anlattı, Abbad bin Abbad el Muhellebî bana anlattı ve dediki: bizde yani Muhelleblilerde ondokuz (19) yaşında büyükanne/ anneanne olan bir Kadına yetiştim, o kadın dokuz yaşındayken bir kız dünyaya getirdi, kızı da dokuz(9) yaşında iken bir çocuk dünyaya getirdi, böylece onsekiz(18) yaşında büyükanne/anneanne oldu.

السنن الكبرى للبيهقي (7/ 420)

Beyhakînın Süneni Kübrası

Ebu Abdirrahman el Süllemî ve Fakıh Hârisin oğlu Ebu Bekir bize anlattılar ve dediler ki: Bize de hafız Ömer’in oğlu Ali nakletti, o da Mısırlı Muhammed’in oğlu Ali bize anlattı dedi, O da Nişaborlu Mahmudun oğlu İsmail bize anlattı dediki: Mütevekkilin oğlu Umeyr bana anlattı dediki: Ahmed bin Musa el Dabbi bana anlattı dediki: Abbad bin Abbad el Muhallebî bana anlattı dediki: bizden yani Mühellblilerden onsekiz (18) yaşında büyükanne/anneanne olan bir kadına yetiştim, dokuz yaşında bir kız dünyaya getirdi, doğurduğu o kızı da dokuz yaşında iken bir çocuk dünyaya getirdi, böylece onsekiz (18) yaşında büyükanne/anneanne oldu.

15814- أخبرنا أبو عبد الرحمن السلمى وأبو بكر بن الحارث الفقيه قالا حدثنا على بن عمر الحافظ حدثنا على بن محمد المصرى حدثنا إسماعيل بن محمود النيسابورى حدثنى عمير بن المتوكل حدثنى أحمد بن موسى الضبى حدثنى عباد بن عباد المهلبى قال: أدركت فينا يعنى المهالبة امرأة صارت جدة وهى ابنة ثمان عشرة ولدت لتسع سنين ابنة فولدت ابنتها لتسع سنين فصارت جدة وهى ابنة ثمان عشرة

İslam Âlimlerine düşen doğruları doğru anlatmaktır, inandırmak bizim işimiz değildir, isteyen tasdik eder isteyen tasdik etmez, İman ettirmek Allah’a mahsustur, ona bırakılması gerekir.

İsteyen inansın, isteyen de inanmasın, doğrulara inanmayanların âkibetinin ne olacağı da net olarak bildirilmiştir, kendileri bilir.

Tefsir, Hadis, Fıkıh, Akâid, Siyer ve Tarih kaynaklarımız başta olmak üzere bütün Kaynaklarımıza: Kefereselcilerin “Geleneksel” dedikleri on bini aşkın  kaynaklarımızda dört milyon sekizyüz bin iki yüz yetmiş kerre tekrar eden, Resülüllah efendimizin takrir buyurdukları, İbni Ebi  Şeybenin el Musannefindeki  bir hadisi şerifte:

٣٣٩٢٧ – حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ هِشَامٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ: «تَزَوَّجَنِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَأَنَا بِنْتُ سِتِّ سِنِينَ وَبَنَى بِي وَأَنَا بِنْتُ تِسْعِ سِنِينَ» المنصنف لان ابي شيبة 

Âişe -Allah ondan razı olsun- dediki:  “Resülüllah sallellahu aleyhi ve sellem altı yaşımdayken beni nikah etti/benimle evlendi ve bana bina ettiğinde/benimle zifafa girdiğinde ben dokuz yaşımda idim.”

İslam’da nikâhın yaşı yoktur, birlikte olmanın/zifafın yaşı vardır. Beşikteyken bile bir çocuk velisi tarafından dengine nikah edilir ama buluğ çağına gelmeden kocasına teslim edilmez, küçük yaşta teslim etmek zulümdür, haksızlıktır, ne zaman akıl  baliğ olurlarsa ozaman düğünleri yapılır ve arkasından da bir birlerine teslim edilirler.

Hazırlayan: 

Süleyman Ramazanoğlu