KETÖ İle FETÖ Arasında Şaşırtan Benzerlikler ..

KETÖ’nün zemini İttihatçılar tarafından oluşturuldu. Masonlar, Sabatayistler ve Siyonist zihniyetli Türkler, İngilizlerin koordinesi, beslemesi ve desteklemesi ile gelişip fiili bir bir güç haline geldiler.

Osmanlının son dönemlerinde ortaya çıkıp gelişen batı hayranlığı, sarayın içine kadar sızmış olan casuslarla, sultanları etkileme ve yönlendirme gücüne kavuşmuştu. 1909 da Sultan 2. Abdülhamid’in tahtan indirilmesinden sonra batı hayranlığının yükselişi hızlandığı gibi etkisi de önlenemez hale gelmişti.

Osmanlının birinci dünya savaşına, batı hayranlarının etkisi ile, girmesi çöküşü hızlandırdı. Bu çöküş süreci KETÖ’nun iktidar gücünü ele geçirip, batı zihniyetini hakim kılmasına fırsat vermekle kalmadı; bu zihniyeti kısa zamanda hakim kılmak için her türlü şiddet ve zulmü kullanarak halkla çatışabilme imkanına da kavuşturdu.

Kaderi ilahi, zalimlere bu fırsatı vererek, batı hayranlığının zihnimize, fikrimize, beynimize, iliklerimize kalıcı ve gönüllü olarak yerleşip istila etmesini uzun vadede engellemiş olduğunu çok geç farkedebildik.

Osmanlının son dönemlerinde gelişen batı hayranlığı, KETÖ zulmüne dönüşmüş olmasaydı, bütün benliğimizi kaplayabilir; karşı bir direniş ortaya çıkmaz ve kurtuluş imkanı da bulamayabilirdik.

FETÖ’nün zeminini de İttihatçı zihniyet oluşturmuştur. FETÖ liderinin 15 yaşında iken İsmet İnönü ile görüşmesi bir tesadüf kabül edilebilir mi?

KETÖ’nün varlığı FETÖ’nün varlığına zemin hazırlamakla kalmadı; güç kazanmasını da kolaylaştırdı. Her iki örgüt de inançları kullanarak, müslümanları yanıltıp güç kazandı. Her iki örgütte dış güçlerin taşeronu olarak faaliyet gösterdi. Her iki örgütte siyonist İngilizlerin projesini uyguladı. (1) Her iki örgüt liderinin de aile hayatı olmadı. Her iki örgüt lideri de çağımızın en büyük yanıltanlarıdır. Her iki örgüt liderinin niyetleri hayır olmadığı halde, Allah (cc) onları hayra hizmet ettirmiştir. “Allah, bu dini facirlerin / fasıkların eliyle de güçlendirir.” buyuran kainatın efendisi sevgili peygamberimiz bu gerçeği 15 asır önce bize bildirmedi mi? (bk. Mecmau’z-Zevaid, 5/303)

Sonuç olarak diyebiliriz ki, Allah (cc) KETÖ ile batı zihniyetine mahkum kalmamızı engellediği gibi FETÖ İle de aslımıza dönüşün yolunu açmıştır.

15 Temmuz kalkışması olmasaydı TSK ve Emniyet teşkilatını elden geçirme fırsatı olabilir miydi? CIA, MI6 ve MOSSAD Şübesi gibi çalıştığı en yetkili kişilerce açıklanan MİT nasıl milli hale gelebilirdi?

Allah (cc) zalimleri de dinine hizmet ettireceğini son elçisi ile bize bildirdi. Türkiye “Sevki İlahi” ile “Sahili İslama” doğru hızla ilerliyor. Gazze cihadı bu yolun mukaddimesini oluşturuyor. Gazze halkı ve mücahidleri, nöbetlerini hakkı ile yapma gayretindeler. Çile çekenleri, Şehid veya gazi olanları, hepsi ama hepsi cenneti hakediyor. Buna batının henüz Müslüman olmayan fakat insanlığını muhafaza eden fertleri bile şahitlik ediyor; öyle değil mi?

Müktesebatımızı artırmanın tam zamanı, az emekle çok kazanç sağlamanın mevsimindeyiz. Gafil olmayalım; aşkla şevkle çalışıp gayretimizi artıralım. Bahtımızın açık olduğunu anlamak için ne asker ne de idareci olmak gerekir; biraz ilim biraz da akli selim sahibi olmak yeterli olacağı kanaatindeyim. Mal ve can derdine düşme zamanı değil, ebedi aleme hazırlanmak zamanıdır. Benden söylemesi, sonra pişmanlığın yakıcı azabından bizi, sizi hiç kimse kurtaramaz; kurtaramayacaktır.

Ne mutlu, gerçekleri görüp ibret alanlara; ne mutlu nefsine esir olmayanlara; ne mutlu Allah’a kul, peygamberine ümmet olanlara ..

Ahmet Ziya İbrahimoğlu
04.11.2024 OF

(1) M.Kamâl’in İngiliz İstihbaratı İle İrtibatı İçin👇https://belgelerlegercektarih.com/2012/12/10/m-kemal-ataturkun-ingiliz-istihbarati-ile-gizli-iliskisi-desifre-oldu/