Dünyanın En Küçük Eğitim Kurumunun Müdiresi ..

Bir Hanım Gözü İle Ev Hanımlığı

Bir etkinlikteydim. Sıra bana geldiğinde kendimi tanıtmam gerekiyordu, ama kalp atışlarım hızlandı. Öncesinde, çevremdeki kadınların kendilerini tanıttıklarını dinliyordum; biri danışman, diğeri üst düzey yönetici, doktor, mühendis, hemşire… ve daha fazlası. Sıra bana geldiğinde ise bocaladım. Hep utangaç bir şekilde şöyle derdim: “Ben sadece bir ev hanımıyım.”

Ama bugün, duruma tamamen farklı bir açıdan bakıyorum. Bugün, kendimden emin bir şekilde diyorum ki:
Ben, dünyanın en küçük eğitim kurumunun müdiresiyim. Küçük öğrencilerim var ve bu kurumun her şeyinden ben sorumluyum: müfredat hazırlamaktan beslenme düzenine, araç-gereç seçiminden eğitim sunumuna kadar. Psikolojik rehberlikten beden eğitimine kadar birçok sorumluluğu üstleniyorum ve hiç ara vermeden, haftanın 7 günü, günde 24 saat çalışıyorum. Ne tatil ne de resmi izin günüm var.

Evet, ben gazetecilik mezunuyum. Ancak çocuklarım için hayat öğretmeni olmayı seçtim.
Ben, her gün üç öğün yemek hazırlayan bir aşçıyım; yaraları ve korkuları iyileştiren bir psikolojik danışmanım; aile ekonomisini yöneten bir ev yöneticisiyim.

Toplumumuzda, bir kadının değeri genellikle kazandığı paraya veya taşıdığı unvanlara göre değerlendirilir. Ancak size şunu söylememe izin verin:
Ey anne, çocuklarını yetiştirdiğin her gün, bu ülkenin geleceğine bir yatırım yapıyorsun.
Yemek pişirdiğinde yalnızca bir öğün hazırlamıyorsun; anılar biriktiriyorsun. Temizlik yaptığında yalnızca evi düzenlemiyorsun; güven ve sevgi dolu bir ortam inşa ediyorsun.
Evet, ben bir ev hanımıyım, ama gurur duyuyorum çünkü gelecek nesilleri inşa ediyorum.

Çocukların için düzenli ve saygılı bir çevre oluşturuyorsun. Onlara derslerinde yardım ederken sadece matematik sorularını çözmüyorsun; aynı zamanda öğrenmeye olan sevgiyi de aşılıyorsun.

Biliyor musun, anne olmanın en zor yanı uykusuz geceler, sürekli yemek yapma ya da bitmek bilmeyen dağınıklıkları temizleme değil. En zor olanı, toplumun bizi “sadece ev hanımları” gibi tanıtıp hissettirmesi.

Ama bir sır vereyim: Çocuğum yanıma gelip, “Anne, sen dünyanın en iyi annesisin,” dediğinde, yaptığım işin dünyadaki en önemli iş olduğunu anlıyorum.

Biz sadece anneler değiliz. Biz geleceğin mühendisleriyiz; nesiller inşa ediyor, bir gün dünyayı değiştirecek zihinler ve kalpler şekillendiriyoruz.

Bu yüzden biri bana, “Ne iş yapıyorsun? Neden diplomanı kullanmıyorsun?” diye sorduğunda, büyük bir gururla şöyle cevap veriyorum:
Ben bir anneyim. Geleceğin liderlerini, öğretmenlerini ve düşünürlerini yetiştiriyorum, Allah’ın izniyle. Bu, elde edebileceğim en büyük başarıdır.

Tüm ev hanımlarına mesajım:
Yorgun ya da görünmez olduğunu hissettiğin her an, şunu hatırla: Sen milli gelirin istatistiklerine girmiyor olabilirsin, ama bundan çok daha değerli bir şey yapıyorsun. Sen daha iyi bir gelecek inşa ediyorsun.

Dinimiz, kadının konumunu o kadar yüceltmiştir ki sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Önce annen, sonra annen, sonra annen, sonra baban.”

Bu yüzden, bu asil, doğal ve fıtri rolü seçtiğin için gurur duy. Ve kimsenin, bu rolün dünyadaki herhangi bir makamdan daha az değerli olduğunu sana anlatıp inandırmasına izin verme.

Konuşan: Fatma Zehra Hanım

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
18.11.2024 Üsküdar

Yukarıdaki Metnin Alınmış Olduğu Arapça Konuşma Videosunun Türkçe Alt Yazılı Hali👇https://youtube.com/watch?v=uvES7PS9KfE&si=PYchyEW3MEzH6DZy

كنت في إحدى الفعاليات، وحين وصل دوري لأقدّم نفسي، شعرت بتسارع نبضات قلبي. ففي اللحظات السابقة، كنت أستمع إلى النساء من حولي يعرّفن عن أنفسهن؛ هذه استشارية، تلك مديرة تنفيذية، طبيبة، مهندسة، ممرضة… وغير ذلك. وعندما جاء دوري، ارتبكت. لطالما أجبت بخجل: أنا مجرد ربّة منزل، ربّة بيت

لكن اليوم، أرى الأمر بمنظور مختلف تماماً. اليوم، أقول بثقة: أنا مديرة أصغر مؤسسة تعليمية في العالم. لدي طلاب صغار، وأنا المسؤولة عن كل شيء في هذه المؤسسة؛ من وضع المناهج إلى الإشراف على التغذية، من اختيار الأدوات إلى تقديم التعليم. أتحمل مسؤوليات الإرشاد النفسي، التربية البدنية، وأعمل بلا توقف، 24 ساعة يومياً، 7 أيام في الأسبوع، بلا إجازات أو عطل رسمية

صحيح أنني خريجة صحافة، لكنني اخترت أن أكون معلمة حياة لأطفالي.
أنا طباخة تحضّر ثلاث وجبات يومياً، مستشارة نفسية تعالج الجروح والمخاوف، مديرة منزل تدير اقتصاد العائلة.

في مجتمعنا، نميل إلى تقييم المرأة بناءً على ما تكسبه من مال أو ما تحمله من ألقاب. لكن اسمحوا لي أن أخبركم: كل يوم تقضينه، أيتها الأم، في تربية أطفالك، هو استثمار في مستقبل الأمة.
عندما تطبخي،أنتِ لا تحضرين وجبة فحسب، بل تخلقين ذكريات. عندما تنظفين، أنتِ لا ترتبين المنزل فقط، بل تبنين بيئة تعكس الأمان والحب.
أنا ربّة بيت، نعم، لكنني فخورة، لأنني أصنع الأجيال القادمة.
أنتِ تبنين بيئة آمنة يتعلم فيها أطفالك النظام والاحترام. عندما تساعدينهم في الواجبات المدرسية، أنتِ لا تحلين مسائل رياضية فحسب، بل تزرعين حب التعلم في قلوبهم.

هل تعلمين أن أصعب جزء في كونك أمًّا ليس الليالي التي لا تنامين فيها، ولا الطبخ المستمر، ولا حتى تنظيف الفوضى التي لا تنتهي؟ الأصعب هو أن يجعلنا المجتمع نشعر بأننا مجرد ربات بيوت

لكن دعيني أخبرك بسر: عندما يأتي طفلي ويقول لي، “أمي، أنتِ أفضل أم في العالم،” أدرك أنني أقوم بأهم وظيفة على وجه الأرض.

نحن لسنا مجرد أمهات. نحن مهندسات المستقبل، نبني أجيالاً، ونشكل عقولا وقلوبا ستغير العالم يومًا ما.
لذا عندما يسألني أحدهم: “ماذا تعملين؟ لماذا تخليتِ عن شهادتك؟” أجيب بكل فخر
أنا أم ،أنا أربي الجيل القادم من القادة والمعلمين والمفكرين بإذن الله. وهذا أعظم إنجاز يمكن أن أحققه.

رسالتي إلى كل ربات البيوت
في كل مرة تشعرين فيها بالتعب أو بأنك غير مرئية، تذكري هذا: أنتِ لا تدخلين في إحصائيات الناتج المحلي الإجمالي، لكنك تصنعين ما هو أهم من ذلك بكثير. أنتِ تصنعين مستقبلًا أفضل.

لقد عظّم ديننا الحنيف مكانة المرأة حتى قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: أمك، ثم أمك، ثم أمك، ثم أبوك
فكوني فخورة لأنك اخترتِ هذا الدور الأصيل، الطبيعي، الفطري. ولا تدعي أحدًا يقنعك أن هذا أقل قيمة من أي منصب في العالم

فاطمة زهراء