Şok Eden Bir İngiliz-ABD Hikayesi

Şok Eden Bir İngiliz-ABD Hikayesi
🔥ASLA UNUTMAYALIM 🔥!!!

Size “Batı’nın insanlığı” hakkında şok edici bir hikaye anlatayım. Amerikalılar ve Almanlar neden bir elleriyle İsrail’e silah verirken, diğer elleriyle Filistinlilere yapılan insani yardım kırıntılarından bahsediyorlar?

Hikaye nerede bitiyor?

Dünyanın en büyük ABD askeri üslerinden birinde.
Ama nerede başlıyor…?

1965’ten….

1965 de Amerika Birleşik Devletleri İngiltere ile gizli bir anlaşma imzaladı.

Başkan Lyndon Johnson, ABD’nin Afrika, Orta Doğu, Hint alt kıtası ve Batı Asya’ya hızlı müdahalesi için stratejik bir anahtar olacak bir ABD askeri üssü kurmak için Hint Okyanusu’ndaki bir takımadayı gözüne kestirmişti.

Bu takımadalara “Chagos Takımadaları” deniyordu. Takımadalar idari olarak İngiliz işgali altındaki Mauritius devletine bağlıydı.

İngiltere Mauritius’a bağımsızlığını verdi, ancak 3 milyon sterlin karşılığında Chagos’tan vazgeçmeyi kabul etmesi şartıyla.

Daha sonra -gizli bir anlaşmayla- ile İngiltere, Amerikan Polaris denizaltılarını denizaltı fiyatından 14 milyon dolar indirimle sağlaması karşılığında Chagos topraklarını Amerika’ya 50 yıllığına kiraladı, 20 yıl daha uzatılabilir kaydını koyarak…
Ancak ortada büyük bir engel vardı.

Pitoresk Chagos’ta, topraklarının Amerikan askeri varlığı tarafından kirletilmesine itiraz eden binlerce insan yaşamaktaydı.

Olanlar korkutucuydu ve Arapların çoğu hala bu gerçeklerden gafil durumda.

1968 yılında ABD/İngiltere destekli en büyük sürgün, soykırım ve katliamlardan biri başladı…!!!

Hikaye Avustralyalı araştırmacı gazeteci John Pilger tarafından anlatılıyor kitabında:

“Özgürlük Bir Dahaki Sefere“

Amerikalı Amiral Greetham ve İngiliz Sir Greatbatch, Chagos Takımadalarının “sterilize edilmesi” için gizli bir emir yayınladı.

Ada sakinlerden İngiliz gemileriyle sessizce ayrılmalarını istediler, ancak onlar bunu reddetti ve İngilizlere karşı terör estirmeye başladılar.

Chagos halkının köpeklerine bağlı olduğunu, çobanlık ve bekçilik için onlara güvendiğini biliyorlardı.

İngiliz askerleri adadaki tüm köpekleri topladı, dev sobalarda bütün köpekleri sahiplerinin gözü önünde canlı canlı kızarttı.

İtiraz edenleri de onlarla birlikte kızarttılar.

Panik herkesi sarmıştı…

Ertesi sabah uyandıklarında İngiliz askerleri onları evlerinden çıkartarak evlerini içindekilerle beraber yakmış ve kendilerini de ıssız bir yere terk edip bırakmıştı.

Yiyecek ve içecekten mahrum bırakıldılar.

Takımadalardaki tüm çiftlik hayvanlarının itlaf edilmesinden önce bir açlık kampanyası düşünüp planladılar.

400 Chagos sakini açlıktan öldü.

Sonunda Büyük Britanya’nın şartlarına uymak zorunda kaldılar.

İngiliz gemilerine bindiler ve hasta olanlar Hint Okyanusu’nun dibine atıldı.

Mauritius’a ulaşanlara vatandaşlık verilmedi ve halkları için değerli olanlar bile sokaklarda serseri olarak dolaşır halde kaldılar.

Çalışma hakları bile ellerinden alındı ve Chagos kızlarının kendilerini korumak için intihar etmekten başka çareleri kalmadı.

Birleşik Devletler dev üssü “Diego Garcia “yı kurma fırsatına sahip olabilsin diye bütün bir halk ezildi, sürüldü ve öldürüldü. ABD uçaklarının 2001 ve 2003’te Afganistan ve Irak’ı yok etmek için konuşlandığı yer burası oldu.

Bu trajedi 1960’ların sonu ve 1970’lerin başında sessizlik içinde gerçekleşti.

Durum kamuoyuna yansımaya başladığında, ABD ve İngiltere Savunma Bakanlıklarından oluşan gizli bir komite, “halkla ilişkiler krizini” çözmek için toplandı Chagos nüfusunun zorla göç ettirilmesi, öldürülmesinden kaynaklanan bu duruma çözüm üretti.

Çözüm mü?

İngiliz gemileri tarafından Mauritius’a bırakılan Chagoslulardan hayatta kalanlara insani yardım sağlanması ve bazılarının İngiltere’ye nakledilmesi.

İngiliz milletvekillerini Çağoslu çocuklarla fotoğraf çektirirken gösteren bir tanıtım kampanyası başlatıldı ve bu kampanya kamuoyuna “Batı’nın ahlaki sorumluluğu”olarak pazarlanıp satıldı. Chagos halkını “Afrikalıların” saldırılarından kurtarmak için Mauritius’ta yapılan operasyon olarak duyuruldu.

İşte Size Batının Gerçek Yüzü!!!

Toprağını çalarlar, sonra seni terk ederler, itiraz edersen seni öldürürler!!!

Dokuz parmağında bin silah asılıdır ve bir parmağından sana bir avuç yardım atar. İnsani nedenlerle değil, suçu ortaya çıkarsa kendini savunacak bir şeyi olsun diye.

Bin kişiyi öldürdük ve birini açlıktan kurtardık.

Binlercesi tarihin çöplüğüne gitsin, biz de kahramanlığımızı onların soyunu kuruttuktan sonra beslediğimiz bu bir deri bir kemik kalmış adamdan üretelim…!!!

Chagos Filistin’de Aynen Tekrarlanıyor.

Aynı açgözlülük, aynı açlık, aynı imha, aynı yok etme.

O beyaz adamdır.

Direnenlerden nefret eder.

Haklarını talep edenlerden nefret eder.

Onu şeytanlaştırır ve silmeye çalışır. Amacına ulaşana kadar da çıkıp şöyle der: Özür dilerim. Katliamın geride kalan görgü şahitleri için.

Sonra biri çıkıp size savaşımızın sadece Siyonistlerle olduğunu söyler.

Asla… !!!!

Savaşımız her şeyden önce Batı ve onun uygarlığıyladır…

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
17/03/2024 Üsküdar

————🔥————-
Kaynak:
Avustralyalı araştırmacı gazeteci John Pilger’in kitabı

“Özgürlük Bir Dahaki Sefere“

John Pilger – AA

John Pilger – wikipedia

القادمةPDF

Mauritius Hakkında – Vikipedi

Chagos Takımadaları