ZEVZEKLİK Mİ ŞOVMENLİK Mİ?

Sahibinin Sözcüsü İsteneni Yapar

Haşa, kimseye zevzek veya şovmen demek benim haddim değildir. Sahibinin Sözcüsü İsmail Saymaz Bey, zevzek kimlere denebileceğini bilebilecek nadir kişilerden biri olmanın yanında her konunun en iyisini bilen, isteneni en güzel şekilde yapan, entellektüel bir gazeteci, emsali çok az bulunan, sahibinin sesi, şovmen yorumcuların başında gelenlerden müstesna bir zat.(!) O nakledip söylüyor ve yorumluyorsa akan sular durmalı, savcılar soruşturma açmak için sıraya girmeli, Diyanet hemen görevden almak üzere gereğini yapmalı, aksi halde sorumlular Kamalizm düşmanı ilan edilmeyi, yaşama hakkını kaybetmeyi çoktan hak etmiş demektir.(!)
Ne yapsın garibim, bu işin onun istediği gibi olmayacağını o da biliyor ama olanı olduğu gibi anlatıp aktarsa kim ona ekmek verir? istenildiği gibi anlatıp aktarmakla mükelleftir; onun ücretini alıyor; sahibine ihanet edemez; onun sözcülüğünü yapmak zorunda. Yoksa işin doğrusunu anlayamayacak kadar salak değildir; öyle zannedenler yanılıyor.

Neymiş efendim, zevzek imamın biri(!) depremde ölen Türklerin cesetleri için kokmuş derken, Suriye’lilere de Mis kokulu diyerek ayrımcılık yapmış; depremzede Türklere hakaret etmekle kalmamış, Hataylılara da hakaret etmiş; halkı Türklere karşı kin ve nefrete sevkeden provakatif bir şekil ve üslupla konuşmuş. Bu ve benzeri imamları Diyanete alıp dolduran sorumlular camileri kavga alanına çevireceklermiş. Buna göz yuman hükümet de görevini hakkı ile yapmıyormuş. Her konunun uzmanı, sahibinin sözcüsü İsmail’e göre camiler kavga alanına dönüşmeden tedbiren geçici olarak kapatılmalı, bütün din görevlileri de açılacak Kamalizm ve Laiklik kurslarına gönderilmeli, Laik Kamalistleri ürkütebilecek söz ve davranışlardan uzak durmayı öğrenmelidirler. Haksız mı? Sahibinin sözcülüğünü yapanları ahmak zannetmeyin; onlar da işin aslını bilir ve anlarlar fakat kendilerini besleyenlerin sözcülüğünü yapmak onların asli görevidir; aksi halde o mahallede hayatlarını sürdürme imkanları olamaz. Zevzeklikse zevzeklik, şovmenlikse şovmenlik yapmak zorundalar. Çünkü onlar sahiplerinin sözcüsüdür.

Sakın işin aslını anlatıp, İmamları, Diyaneti ve Hükümeti savunmaya kalkmayın, yoksa sizi Cemal Enginyurt’a havale eder, davul zurna ile oynatırlar; hem de Uğur Dündar gibi duayen(!) gazetecilerin destek ve takviyesi ile cümle alemin önünde rezil ve perişan ederler. Sakın bana, işin aslı deyip, İmamın deprem üzerinden 8 gün geçmesi ve bu süre sonunda, normal şartlarda, insan cesedinin bozulup kokabileceği söz konusu iken, yıkadıkları bir cesedinin kokmadığı, aksine misk gibi koktuğu, merak edip ailesini ve arkadaşlarını bularak ölen insanın nasıl bir kişi olduğunu sormaları üzerine, bu kişinin Suriye’li bir peygamber aşığı olduğunu öğrendiklerini, hayret edip şaşılacak bu durumu anlatarak Peygamber sevgisinin önemine vurgu yapmak istemiş, olduğunu söylemeye kalkmayın; yoksa çok bilmiş, sahibinin sözcüsü İsmail Saymaz, duyar ve sizi de ihbar listesine eklemekle kalmaz, Uğur Dündar destekli Cemal Enginyurt kanalı ile cümle aleme rezilü rüsvay eder.

Hepsi bir tarafa, bizim din şovmenleri sizi defe koyup malzeme ederek, Kur’an İslamına göre, Emevi müslümanı bile ilan edebilirler.

Bu ülkede hür ve rahat yaşamak isterseniz, olmasaydı olmazdık deyip zevzeklere ve şovmenlere kulak verecek, onları dikkate alacaksınız; yoksa size rahat yüzü göstermez, konuşma hakkı da tanımazlar. Zevzeklik ve Şovmenlik birer meslek olmuş.

Benim yaptığımı sakın zevzeklik veya şovmenlik sanmayın; onların mesleklerinde gözüm olmadığı gibi kabiliyetim de yok ama sakın İsmail Saymaz ve Uğur Dündar destekli Cemal Enginyurt’un diline düşmeyin. Sonra sizi ben bile kurtaramam; haberiniz olsun.

06/10/2023 OF
Ahmet Ziya İbrahimoğlu

NOT:
Deprem Enkazından 8 Gün Sonra Çıkarıldığı Halde Mis Gibi Kokan Cesedin Sırrını Öğrenmek İçin
https://www.risalehaber.com/diyanet-bu-sozlerin-neyine-inceleme-baslatti-436172h.htm