İngiliz Tilkiliği ve Beddua

➡️ BEDDUA
(“Bizi bu kadar perişanlığa sürükleyenler, çoluk çocuğunun ciğerinden et yiyerek iyileşmeye uğraşsın ve iyileşemesin”)

Bekir Hazar – Takvim Gazetesi – 07.04.2025

İskoç mason locası İngiltere’de İslamiyet’i yeryüzünden silmek amacıyla kuruldu. İngilizler loca üyesi Lord Redcliffe’i İstanbul’a 1834‘te büyükelçi olarak gönderdi.

Sultan Abdülmecid’in huzuruna defalarca çıkan büyükelçi Lord Redcliff her ziyaretinde padişaha yalvarıyor ve Mustafa Reşit Paşa’nın sadrazam yani başbakan yapılmasını istiyordu.

Mustafa Reşit Paşa Paris’te elçilik görevinden sonra Londra’ya tayin olmuştu.

Onu kucaklarına alıp devşirdiler ve mason locasına üye yaptılar.

Abdülmecid, İngiliz elçinin “Mustafa Reşit Paşa‘yı başbakan yapın, İngiltere ile aranızı düzeltecek tek kişi. Bütün anlaşmazlıkları sona erdirir.” şeklindeki ricalarına direnemedi. Kabul etti.

Devşirilmiş mason Mustafa Reşit Paşa başbakan yapıldı.

Lord Redcliffe ile onun başbakan yaptığı Mustafa Reşit Paşa Tanzimat fermanını hazırlayarak Osmanlı’nın çöküşüne imza attılar.

Tanzimat kanunlarına mal ederek Mustafa Reşid Paşa‘nın ilk icraatı büyük vilayetlerde mason locaları açmak oldu. Böylece Osmanlı’nın parçalanma dönemi başladı. İngilizler o dönemin sömürülecek en zengin ülkesi olan Hindistan’ı gözüne kestirmişti.

Ancak Müslüman bir ülke olan ve Gürgani İmparatorluğu olarak bilinen Hindistan’a yapılacak bir işgale Osmanlı müdahale edebilirdi. Büyük risk vardı.

Hemen elemanları Mustafa Reşit Paşa‘yı harekete geçirdiler. “Ne yap et, Osmanlı’yı Ruslarla savaşa sok” talimatını verdiler. Kolları sıvayan Reşit Paşa ve onun mason tayfası, binlerce kişiyi Saraya “Savaş isteriz” diye slogan attırarak bile yürüttüler. Sonunda büyük baskılarıyla istedikleri oldu ve Ruslara savaş ilan edildi. Osmanlı Ruslarla savaşıp meşgul edilirken, İngilizler ellerini kollarını sallayarak Hindistan’a girdi. Binlerce Müslümanı katletti. O katliamlarda kullanılacak silahların bile bu topraklar üzerinden geçmesine Reşit Paşa ve onun mason tayfası imza atarak izin verdi.

İngilizleri katliamda ve işgalde ilk kutlayan dönüştürülmüş Mustafa Reşit Paşa oldu.

Hindistan Sultanı 2. Bahadır Şah‘ı yakalayan İngilizler onu bir kışlaya hapsetti. Müslüman katliamlarının en önüne Papaz Hudson adında birini koydular.

O Papaz, Bahadır Şah’ın iki oğlunu ve torununu zincire vurup, göğüslerine bizzat kendisi ateş ederek öldürdü.

Cesetlerini kale kapısına astı. Başlarını keserek Hindistan Genel Valisi Henry Bernard‘a gönderdi.

Vahşete doymayan Papaz Hudson, Bahadır Şah’ın iki oğlunun etlerinden çorba yaptı.

Hapse attığı Bahadır Şah ve eşine gönderdi.

Çok aç olan Bahadır Şah ve eşi çorbayı yudumladılar ama yutamadılar. O etleri çıkarıp hemen toprağa gömdüler.

Yanlarına gelen Papaz Hudson “Niçin yemediniz. Çok güzel çorbadır. Oğullarınızın etinden yapılmıştır” diyerek kahkaha attı. Tahrif edilmiş Yeremha incilinde 199. Bölümde yer alan “Onlara oğullarının kızlarının etini yedireceğim” ifadelerini okudu.

İngilizler, o Hindistan’ı da Müslüman nüfus çoğunlukta olmasın diyerek bölerek Pakistan’ı kurdu. Pakistan’ı da bela olmasın diye bölerek içinden Bengladeş’i çıkardılar.

Tarihten biraz sıyrılalım günümüze farklı bir konuya dönelim.

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu CHP‘li delegelerin savcılığa yaptığı yolsuzluk ve hırsızlık suçlamaları sonucu tutuklandı. CHP lideri Özgür Özel bu tutuklamaya İngilizlerin sessiz kalmasına çok üzüldü. BBC‘ye çıkıp “İngiltere’ye küstüğünü” açıkladı.

Bizi nasıl yalnız hissettirirsiniz” diye sitem etti. Hızını alamadı önüne gelen İngiliz yayın organına demeç verdi. İngiliz The Guardian Özgür Bey’in “Türkiye şikayetleri“ni kapağına taşıdı. Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan Bey ise beddua etti.

Bizi bu kadar perişanlığa sürükleyenler, çoluk çocuğunun ciğerinden et yiyerek iyileşmeye uğraşsın ve iyileşemesin” dedi.

Bu beddua bana hiç yabancı gelmedi.

Geçelim daldan dala atlamaya. Ekim 2015‘te Gazze katliamını destekleyen, Tel Aviv’i haklı bulan içimizdeki İsrail sevici ve mason imamları bulunan FETÖ‘cüler tarafından Suriye’de Rus uçağı düşürüldü. Bizi bu operasyonla Rusya ile savaştırmak istediler. Putin oyuna gelmedi.

Moskova’yı zayıflatıp, Çin’i yalnız bırakmak isteyenlerin “Rus-Türk” savaşı tutmayınca ikinci hamleyi yaptılar. Şubat 2022‘de Rusya-Ukrayna savaşını başlattılar.

Eğer ilk planları tutsaydı bugün bile Ukrayna yerine Ruslarla savaşan biz olacaktık.

Bu Milletin duaları bizi bu batağa sokmadı.

Beddua yağdıran FETÖ ise Ruslar tarafından büyükelçi Karlov cinayetinin intikamı olarak zehirlenerek öldürüldü. Yakın tarih bile ders niteliğinde!

Bekir Hazar – Takvim Gazetesi – 07.04.2025

Yazının Takvim’deki Aslı İçin:👇https://www.takvim.com.tr/yazarlar/bekir-hazar/beddua-6109426

ترجمة المقالة من التركية إلى العربية:👇

خبثُ الإنجليز واللعنةُ على المظلوم!

(ليحاول الذين أوصلونا إلى هذا الحدّ من الشقاء أن يشفوا من مرضهم بأكل كبد أولادهم وأحفادهم، ولا يُشفوا أبداً).

بقلم: بكير هازار -صحيفة تقويم- 07/04/2025

تأسّست المحفل الماسوني الإسكتلندي في إنجلترا بهدف إزالة الإسلام من على وجه الأرض.

أرسل الإنجليز اللورد ريدكليف، وهو من أعضاء هذا المحفل، إلى إسطنبول سفيراً في عام 1834.

دخل هذا السفير مراراً إلى حضرة السلطان عبد المجيد، وفي كلّ مرة كان يتوسّل إليه طالباً تعيين مصطفى رشيد باشا صدر أعظم، أي رئيساً للوزراء.

كان مصطفى رشيد باشا قد عُيِّن سفيراً في باريس، ثمّ نُقل إلى لندن.

وهناك، احتضنه الإنجليز، وجنّدوه، وأدخلوه المحفل الماسوني.

لم يستطع السلطان عبد المجيد أن يقاوم توسّلات السفير الإنجليزي، الذي كان يقول: “عيِّنوا مصطفى رشيد باشا رئيساً للوزراء، فهو الوحيد القادر على تحسين العلاقات مع إنجلترا، ووضع حدٍّ لكلّ الخلافات.”

فقَبِل السلطان.

وعُيِّن مصطفى رشيد باشا، الماسوني المجنَّد، صدر أعظم.

ومع اللورد ريدكليف، شرع في إعداد “فرمان التنظيمات”، الذي مثّل بداية انهيار الدولة العثمانية.

وكان أوّل ما قام به رشيد باشا بعد إعلان هذا الفرمان هو افتتاح المحافل الماسونية في كبرى الولايات.

وهكذا بدأت مرحلة تفكّك الدولة العثمانية.

وكان الإنجليز حينها قد طمعوا في الهند، التي كانت من أغنى البلدان المستغلَّة في ذلك الزمان.

لكن الهند كانت دولة إسلامية تُعرف باسم “الإمبراطورية الغُرْغانية”، وكان من الممكن للدولة العثمانية أن تتدخّل ضدّ غزوها. وكان هذا خطراً كبيراً على خطط الإنجليز.

فأوعز الإنجليز مباشرة إلى عميلهم مصطفى رشيد باشا:

“افعل ما بوسعك، وادخل الدولة العثمانية في حرب مع الروس!”

فنَشِط رشيد باشا مع طاقمه الماسوني في تنفيذ هذا المخطّط، حتى إنهم حرّكوا آلاف الناس للهتاف أمام قصر السلطان: “نريد الحرب!”

وبالفعل، استطاعوا فرض إرادتهم، فأُعلنت الحرب على الروس.

وفي حين انشغلت الدولة العثمانية بحربها مع روسيا، دخل الإنجليز الهند دون مقاومة، وارتكبوا مذابح فظيعة ضد المسلمين.

وكانت الأسلحة المستخدمة في هذه المجازر قد مرت عبر أراضينا، بإذن وتوقيع مصطفى رشيد باشا وزمرته الماسونية.

وكان أوّل من بارك هذا الغزو والمجزرة هو مصطفى رشيد باشا نفسه، العميل المجنَّد.

ألقى الإنجليز القبض على السلطان بهادر شاه الثاني، سلطان الهند، وحبسوه في إحدى الثكنات.

وكلّفوا قسًّا يُدعى هدسون لقيادة مذابح المسلمين.

وقد قيّد هذا القسّ بنفسه ولدَي السلطان بهادر شاه وحفيده، وأطلق النار على صدورهم حتى قَتلهم.

ثم علّق جثثهم على أبواب القلعة، وأرسل رؤوسهم إلى هنري برنارد، الحاكم العام البريطاني للهند.

ولم يكتفِ هذا القسّ السفّاح بذلك، بل طبخ لحماً من أجساد ولدي السلطان، وصنع منه حساءً، ثم أرسله إلى السلطان وزوجه داخل السجن.

وكانا جائعين جداً، فشربا شيئاً من الحساء، لكن لم يستطيعا بلعه، فأخرجاه ودفناه في التراب.

فدخل عليهما القسّ هدسون وقال ساخرًا:

“لماذا لم تأكلا؟ إنه حساء لذيذ، من لحم ولديكما!” ثم انفجر ضاحكاً، وتلا عليهم من إنجيل يَرِمْيا المُحرّف، الإصحاح 199:

«سأطعمهم لحم أبنائهم وبناتهم.»

ثم عمد الإنجليز إلى تقسيم الهند، التي كانت ذات أغلبية مسلمة، فأسّسوا باكستان، ثم قسموا باكستان نفسها فاستخرجوا منها بنغلاديش، حتى لا تُشكّل أيّ كيان إسلامي مزعج لهم.

ولنترك التاريخ قليلاً، ونرجع إلى الحاضر.

فقد اعتُقِل رئيس بلدية إسطنبول، أكرم إمام أوغلو، بعد أن اتهمه مندوبو حزب الشعب الجمهوري بالسرقة والفساد أمام النيابة العامة.

فتألم زعيم الحزب، أوزغور أوزَل، من سكوت الإنجليز على هذا الاعتقال.

فخرج على قناة BBC، وأعلن أنه غاضب من بريطانيا!

وقال متحسّراً:

“كيف لكم أن تتركونا وحيدين؟”

ولم يكتفِ بذلك، بل راح يدلي بتصريحات لكل وسيلة إعلام بريطانية وجدها في طريقه.

فنقلت صحيفة “الغارديان” البريطانية شكاوى أوزغور ضد تركيا إلى صفحتها الأولى.

أما والد أكرم إمام أوغلو، حسن بك، فقد أطلق دعاءً لاذعاً:

“ليحاول الذين أوصلونا إلى هذا الحدّ من الشقاء أن يشفوا من مرضهم بأكل كبد أولادهم وأحفادهم، ولا يُشفوا أبداً.”

ولم يكن هذا الدعاء غريباً عليّ، فقد سمعت ما يشبهه من قبل.

فلننتقل إلى حادثة أخرى…

في أكتوبر 2015، أسقط عناصر تنظيم “كولن” -الذين بينهم أئمة ماسونيين ومحبو إسرائيل- طائرة روسية في سوريا، بعد أن دعموا مجازر غزة وبرروا تصرفات تل أبيب.

وكان الهدف من إسقاط الطائرة هو إشعال حرب بيننا وبين روسيا.

لكن بوتين لم يقع في الفخ.

وحين فشل مخطّط إشعال حرب “روسية – تركية”، أطلقوا المرحلة الثانية من خطّتهم في فبراير 2022، وهي الحرب الروسية – الأوكرانية.

ولو نجح مخطّطهم الأوّل، لكُنّا نحن الآن في حالة حرب مع الروس بدلاً من أوكرانيا!

لم تكن دعوات هذا الشعب الطاهر هي التي أوقعتنا في هذه المهالك،

بل دعوات الشرّ التي أطلقها تنظيم غولن، والتي استجيبت ضدّهم.

فقد اغتالت روسيا السفير كارلوف، ثم قامت بتسميم من خطّطوا لتلك العملية من أفراد التنظيم، فأهلكتهم.

حتى الحوادث القريبة تحمل عبرةً لمن اعتبر!

بقلم: بكير هازار – صحيفة تقويم – 07/04/2025

المترجم: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو
٠٩ / ٠٤ / ٢٠٢٥ م أوسكودار