Suriye Devletinin Yeni Başkanı ve Eski Antara’sı ..
Ahmed Eş-Şera’nın Geçiş Dönemi Başkanı Olarak Atanması Hakkında
Dr. Rıdvan Ziyada, X platformunda şu ifadeleri kaleme aldı:
Devrimci Meşruiyet Felsefesi
Zalim Esad rejiminin düşmesinin ilk anından itibaren, yeni yönetimin geçiş sürecine dair hukuki ve anayasal çerçevesinin ne olacağına dair düşünceler yoğunlaştı. Bu bağlamda, diyalog konferansı gibi fikirler öne sürüldü, ancak üye sayısının fazlalığı nedeniyle bunun uygulanması imkânsız hale geldi. Ardından, Haziran 1919’da düzenlenen Suriye Genel Kongresi’ne benzer bir ulusal kongre fikri ortaya atıldı. Ancak, o dönemde kongrenin 90 üyesi Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında Suriye ve Lübnan’ı temsil eden kişilerdi. Dolayısıyla, aynı yöntemin bugün uygulanması hazırlık komitesi, seçim ve atama konularında tartışmalara yol açacaktı.
Bu nedenle, yeni Suriye yönetimi için iki alternatif vardı:
1. 2012 Anayasası ile Devam Etmek: Bu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faysal Mikdat’ın geçici başkan olarak atanması anlamına geliyordu. Ancak bu tercih, özellikle devrimci güçler başta olmak üzere Suriye halkı tarafından asla kabul edilemezdi.
2. Devrimci Meşruiyet Yolunu İzlemek: Ben bu tercihi en başından beri savundum. Ancak, devrimci meşruiyet temelinde kurumları nasıl inşa edebilirsiniz? Libya ve Sudan gibi Arap Baharı ülkelerinde uygulanan geçiş konseyleri modeli, bazı farklılıklar olmakla birlikte, Suriye’ye en yakın misallerdi.
Geçiş Organının İnşası
Tartışmalar, Suriye’de tüm siyasi ve toplumsal güçleri kapsayan ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararında öngörülen “geçiş organı” ilkesine uygun bir yapı oluşturma metoduna odaklandı. Bu organ, yasaları çıkaracak, geçici hükümete güvenoyu verecek, devlet bütçesini onaylayacak ve yaklaşan seçimleri denetleyecek bağımsız bir seçim komisyonu oluşturacaktı.
Askeri harekâtı yöneten komutanların devrimci meşruiyete sahip olduğu konusunda hiçbir şüphe yoktu. Bu nedenle, askeri operasyonların sözcüsü Albay Hasan Abdulğani zafer konuşmasını okuyarak Ahmed Eş-Şera’ya bu yapıyı oluşturma yetkisini verdi. Bu, sembolik olarak devrimci meşruiyetin, Suriye’yi özgürleştiren askeri yönetimden Eş-Şera’ya devredilerek siyasi sürecin başlatılması anlamına geliyordu.
Zafer ilanında şu devrimci kararlar duyuruldu:
• 2012 Anayasasının askıya alınması
• Güvenlik kurumlarının feshedilmesi
• Halk Meclisi ve Baas Partisi’nin dağıtılması
• Silahlı grupların birleştirilmesi
Ve Ahmed Eş-Şera’nın geçici devlet başkanı olarak atanması kararlaştırıldı. Belki de bu kararın duyurulma biçimi daha açık ve doğrudan olabilirdi, ancak nihayetinde istenen sonuç elde edildi.
Geçiş Sürecinin Mantığı
Tüm geçiş süreçlerinde amaç, devrimci meşruiyetten seçim meşruiyetine mümkün olduğunca hızlı bir şekilde geçiş yapmaktır. Bu yüzden yönetim, yasama organının oluşturulmasını ilan etti. Bazıları, Ahmed Eş-Şera’nın geçici başkan olarak duyurulmasının ertelenmesini savundu, ancak onlara şunu söylemek istiyorum:
Harvard Üniversitesi’nde “karma rejimler” (Hybrid Regimes) üzerine çalışan ünlü Amerikalı siyaset bilimcinin bir sözü vardır:
“Geçiş sürecinin girdileri, onun çıktısını belirler.”
Bu, Suriye gibi 60 yıldır mezhepçi ordu ve istihbarat kurumları tarafından yönetilen, bürokratik bir devlet geleneğinin olmadığı, hukukun ve hesap verebilirliğin ortadan kalktığı, orta sınıfın yok olduğu, halkının çoğunun savaş, açlık ve göç nedeniyle mahvolduğu, en ağır uluslararası yaptırımlara maruz kalmış bir ülkenin demokratik bir Jefferson modeline ulaşamayacağı anlamına gelir. Böyle bir durumda, sonuç ya savaşın devam etmesi ya da güvenlik kaosu olur.
Bu nedenle, Ahmed Eş-Şera’nın geçici başkan olarak atanması, Suriye için en iyi çözüm olarak görülmelidir. Onun atanmasını destekledim, çünkü kendisini vatansever biri olarak görüyorum. Hepimizin, demokratik, sivil ve tüm vatandaşlarını kapsayan bir Suriye inşa etme hayaline ulaşmak için onunla birlikte çalışması gerekiyor. Böylece, ülkemiz hak ettiği medenî rolünü geri kazanacak ve hepimizin gurur duyacağı bir geleceğe kavuşacaktır.
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
30.01.2025 Üsküdar
🌹Konu İle İlgili Olması Sebebi İle İkinci Bir Yzıyı da Bu Yazının Altında Paylaşmayı Uygun ve Uyumlu Buldum.
🌹Yazıyı Okuyunca Bizim Ülkemizin ANTARA’sının Kim Olduğunu da Düşünmeye Değer Bulacaksınız? (Mütercim) 👇
🌹Suriye 60 Yıl Kiralanmış Daire Gibi mi
Esed’in Kütüphanesi… Esed’in Bahçesi… Esed’in Barajı… Esed’in Hastanesi… Esed’in Gölü… Esed’in Havaalanı… Esed’in Şehri… Esed’in Suriye’si… Esed’in Ordusu… Esed’in Üniversitesi… Hatta paraların üzerinde bile Esed’in resmi var. Rahmetli şairimiz Nizar Kabbani, bu durumları üstü kapalı bir şekilde anlatırken ne demek istediğini çok iyi biliyordu.
Bu ülke, mobilyalı bir dairedir!
Bu ülke mobilyalı bir daire,
Ve sahibi Antara (1) diye biri.
Gece boyunca kapısında sarhoş oluyor,
Sonra içinde yaşayanlardan kira topluyor.
Kadınlarından evlilik talep ediyor,
Ağaçlara, çocuklara, gözlere,
Göğüslere ve kokulu saç örgülerine kurşun sıkıyor.
Bu ülke baştan sona Antara’nın özel çiftliği.
Gökyüzü, havası, kadınları,
Ve yeşilliklerle dolu tarlaları ona ait.
Buradaki tüm binalarda Antara yaşıyor,
Tüm pencerelerde Antara’nın resmi var,
Tüm meydanlar Antara’nın adını taşıyor.
Antara elbiselerimizde,
Ekmek poşetimizde,
Kola şişemizde ve
Bitkin hayallerimizde bile mevcut.
Bu şehir terk edilmiş ve boşaltılmış bir yer.
Artık içinde ne bir fare, ne bir karınca,
Ne bir dere, ne de bir ağaç kaldı.
Burada turistleri şaşırtacak hiçbir şey yok,
Sadece resmî olarak belirlenmiş,
General Antara’nın resmi dışında.
Marul ve karpuz taşıyan arabaların üstünde,
Otobüslerde, tren istasyonlarında,
Havalimanı gümrüklerinde,
Pul koleksiyonlarında, futbol sahalarında,
Pizza restoranlarında ve sahte para birimlerinin her kategorisinde bile.
Oturma odasında, banyoda,
Tuvalette, mutlu doğum günlerinde,
Ve çevresi duvarlarla çevrili görkemli saraylarında bile.
Bu sömürge şehirde hiçbir şey değişmiyor.
Üzüntümüz tekrarlanıyor,
Ölümümüz tekrarlanıyor,
Kahvemizin tadı bile dudaklarımızda hep aynı.
Doğduğumuzdan beri,
Dönen kültür şişesinde hapsolduk.
Okula başladığımızdan beri,
Hep aynı biyografiyi okuyoruz:
Antara’nın gücü,
Antara’nın cömertliği ve
Antara’nın mucizeleri anlatılıyor.
Tüm sinema salonlarında,
Hep aynı sıkıcı Arap filmi gösteriliyor,
Ve başrol hep Antara’nın.
Sabah radyosunda ilgimizi çeken tek bir şey yok:
İlk haber Antara hakkında,
Son haber de Antara hakkında.
İkinci programda bile sadece,
Antara’nın bestelediği kanun ezgileri,
Antara’nın karalamalarından bir yağlıboya tablo,
Ve Antara’nın sesinden en kötü şiirler yayınlanıyor.
Bu ülkede aydınlar, seslerini,
Aydınların efendisi Antara’ya ödünç veriyor.
Çirkinliğini güzelleştiriyorlar,
Dönemini kayıt altına alıyorlar,
Fikrini yayıyorlar ve
Zafer dolu savaşlarında davul çalıyorlar.
Televizyonda başka bir yıldız yok:
Sadece Antara.
Ya ince beliyle ya da anlamlı gülümsemesiyle.
Bazen bir dük ya da prens,
Bazen de fakir bir emekçi kılığında.
Bazen bir helikopterde,
Bazen bir Rus tankında,
Bazen bir zırhlı araçta,
Bazen kırık kaburgalarımızın üzerinde.
Hiç kimse General Antara’ya hayır deme cesaretine sahip değil.
Hiç kimse şehrin alimlerinden,
Antara’nın hükümleri hakkında bir şey sormaya cesaret edemiyor.
Burada alternatifler sınırlı:
Ya hapse girmek ya da mezarlığa.
150 milyon tabutluk bir şehirde,
Başka hiçbir şey yok:
Sadece Kur’an tilavetleri, büyük çadırlar ve bekleyen cenazeler.
Başka hiçbir şey yok:
Sadece, elinde tabut bileti satan bir adam.
Ve adı Antara.
Antara bin Şeddad,
Bizi bir dakika bile yalnız bırakmıyor.
Bir kez yemeğimizi yiyor,
Bir kez içeceğimizi içiyor,
Bir kez yatağımıza giriyor,
Ve bir kez silahıyla bizi ziyaret ediyor,
Bu kiralık ülkenin kirasını toplamak için.
Allah vaktinizi hayırlı ve bereketli kılsın.
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
30.01.2025 Üsküdar
🌹BİZİM ÜLKEMİZİN ANTARA’sının KİM OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?🌹
(1) Bu ifade ile Hafız Esad ve oğlu Beşşar Esad ile benzerleri kastediliyor.
🌹Tercümeye Esas Olan Birinci Yazının Arapçası: 👇
عن تعيين أحمد الشرع رئيساً للمرحلة الانتقالية كتب الدكتور رضوان زيادة عبر موقع إكس:
فلسفة الشرعية الثورية
منذ اللحظة الأولى لسقوط نظام الطاغية الأسد والتفكير ينصب على الخيار الذي ستسلكه الإدارة الجديدة فيما يتعلق بالغطاء القانوني والدستوري للمرحلة الانتقالية، خرجت أفكار من مثل مؤتمر الحوار لكن حجم عدد أعضاءه جعل الفكرة ذاتها مستحيلة التطبيق، ثم أعقبها فكرة المؤتمر الوطني على غرار فكرة المؤتمر السوري العام في حزيران ١٩١٩ لكن اعضاء ذلك المؤتمر ال٩٠ كانو اعضاء في مجلس المبعوثان العثماني في تلك الفترة ممثلين عن سورية ولبنان فتطبيق الفكرة ذاتها يدخلك في جدل اللجنة التحضيرية والاختيار والتعيين.
لذلك بدأ امام الادارة السورية الجديدة خيارين اما العمل بدستور ٢٠١٢ وهو ما يعني ان يصبح نائب رئيس الجمهورية فيصل المقداد رئيسا انتقاليا، لكن هذا الخيار لم يكن مقبولا أبدا من قبل الشعب السوري وخاصة القوى الثورية
الخيار الآخر هو المضي قدما في خيار الشرعية الثورية، وهو ما دعيت إليه منذ اللحظة الأولى، لكن كيف يمكنك ان تبني مؤسسات الشرعية الثورية هذه، وجدنا أن نموذج المجالس الانتقالية كما طبقت في عدد من دول الربيع العربي كليبيا والسودان يكادان أن يكونان الأقرب إلى النموذج السوري طبعا مع اختلافات سأشير إليها لاحقا.
انحصر النقاش حول طريقة بناء هذه الهيئة الانتقالية والتي تحقق جوهر القرار ٢٢٥٤ الذي تحدث عن “جسم انتقالي” ويضمن تمثيل كل القوى السياسية والاجتماعية السورية بما يحقق مبدأ الشمولية، وأخيرا يؤسس مجلسا تشريعيا مؤقتا يصدر القوانين ويمنح الثقة للحكومة الانتقالية ويقر موازنة الدولة ويشكل هيئة مستقلة للانتخابات القادمة.
لم يكن هناك اي شك أن إدارة العمليات العسكرية التي قادت عملية ردع العدوان تمتلك هذه الشرعية الثورية ولذلك قام الناطق باسمها العقيد حسن عبدالغني بقراءة خطاب النصر وتفويض السيد الشرع بتشكيل هذه الهيئة، يعني رمزيا نقل الشرعية الثورية من ادراة العمليات العسكرية التي حررت سوريا وانتهت في الثامن ديسمبر الماضي إلى الشرع للبدء بالعملية السياسية التي انطلقت البارحة
تضمن إعلان النصر مجموعة من القرارات الثورية العامة تعليق دستور عام ٢٠١٢ وحل الأجهزة الأمنية وحل مجلس الشعب وحزب البعث ودمج الفصائل العسكرية. وتم تكليف السيد الشرع رئيسا انتقاليا للجمهورية العربية السورية، ربما كانت طريقة الإخراج الإعلامي غير موفقة كثيرا اذ كان يجب ان تكون علنية ومباشرة، لكنها حققت الغرض المطلوب في النهاية.
بكل المراحل الانتقالية تقوم بتخفيض مراحل التعيين بقدر المستطاع حتى تنتقل من الشرعية الثورية إلى شرعية الانتخابات وهو ما فعلته الادارة عبر الإعلان عن الهيئة التشريعية، ربما فضل البعض تأجيل الإعلان عن السيد الشرع رئيسا ولهؤلاء أقول التالي:
لعالم السياسة الأمريكي المشهور والأستاذ بجامعة هارفارد والمختص بما يسمى النظم المختلطة
Hybrid regimes
وقد درس المراحل الانتقالية لما يفوق عن اكثر من مائة دولة من العالم، له مقولة مشهورة “مدخلات العملية الانتقالية تحدد مخرجاتها” بمعنى ان سورية التي حكمتها مؤسسات طائفية كالجيش والأمن على مدى اكثر من ٦٠ عاما وغياب للجهاز البيروقراطي وانعدام فكرة القانون والمساءلة وفوق ذلك حرب طاحنة حولت السوريين إلى معتقلين وجياعا ولاحئين يعني انعدام الطبقة الوسطى التي تقود عملية التغيير وفوق ذلك عقوبات دولية هي الأشد، بمعنى مدخلات بهذا الحجم لن تقود الى ديمقراطية على طريقة جيفرسون، المخرجات ستكون استمرار للحرب وفوضى أمنية ، لذلك أنا ارى في تعيين السيد الشرع رئيسا انتقاليا هو أفضل الحلول السورية وقد دعمت تعيينه فأنا أرى فيه شخصا وطنيا يحتاج منا إلى الكثير من العمل المشترك للوصول إلى الحلم في بناء سورية الدولة الديمقراطية المدنية لجميع أبناءها وتستعيد دورها الحضاري الذي تستحقه ونفتخر به جميعا.
🌹Tercümeye Esas Olan İkinci Yazının Arapça Metni 👇
شقة مستأجرة 60 عاماً
مكتبة الأسد .. حديقة الأسد .. سد الأسد .. مشفى الأسد .. بحيرة الأسد .. مطار الأسد .. مدينة الأسد .. سوريا الأسد .. جيش الأسد .. جامعة الأسد .. حتى العملة مدبج عليها صورة الأسد .. رحم الله شاعرنا نزار قباني الذي كان يواري ويعني ماكان يقول!!!
هذه البلاد شقة مفروشة !!
هـذي البـلاد شـقـةٌ مفـروشـةٌ، يملكها شخصٌ يسمى عنتره ..
يسـكر طوال الليل عنـد بابهـا، و يجمع الإيجـار من سكـانهـا ..
و يطلب الزواج من نسـوانهـا، و يطلق النـار على الأشجـار ..
و الأطفـال .. و العيـون .. و الأثـداء .. والضفـائر المعطـره ..
هـذي البـلاد كلهـا مزرعـةٌ شخصيـةٌ لعنـتره ..
سـماؤهـا .. هواؤهـا .. نسـاؤها .. حقولهـا المخضوضره ..
كل البنايـات -هنـا- يسـكن فيها عـنتره ..
كل الشـبابيك عليـها صـورةٌ لعـنتره ..
كل الميـادين هنـا، تحمـل اسـم عــنتره ..
عــنترةٌ يقـيم فـي ثيـابنـا .. فـي ربطـة الخـبز ..
و فـي زجـاجـة الكولا، و فـي أحـلامنـا المحتضـره ..
مـدينـةٌ مهـجورةٌ مهجـره ..
لم يبق -فيها- فأرةٌ، أو نملـةٌ، أو جدولٌ، أو شـجره ..
لاشـيء -فيها- يدهش السـياح إلا الصـورة الرسميـة المقرره ..
للجـنرال عــنتره ..
فـي عربـات الخـس، و البـطيخ ..
فــي البـاصـات، فـي محطـة القطـار، فـي جمارك المطـار ..
فـي طوابـع البريـد، في ملاعب الفوتبول، فـي مطاعم البيتزا ..
و فـي كل فئـات العمـلة المزوره ..
فـي غرفـة الجلوس .. فـي الحمـام .. فـي المرحاض ..
فـي ميـلاده السـعيد،
فـي قصـوره الشـامخـة البـاذخـة المسـوره ..
مـا من جـديدٍ في حيـاة هـذي المـدينـة المسـتعمره ..
فحزننـا مكررٌ، وموتنـا مكررٌ، ونكهة القهوة في شفاهنـا مكرره ..
فمنذ أن ولدنـا، و نحن محبوسون فـي زجـاجة الثقافة المـدوره …
ومـذ دخلـنا المدرسـه، و نحن لاندرس إلا سيرةً ذاتيـةً واحـدهً ..
تـخبرنـا عـن عضـلات عـنتره ..
و مكـرمات عــنتره .. و معجزات عــنتره ..
ولا نرى في كل دور السينما إلا شريطاً عربياً مضجراً يلعب فيه عنتره ..
لا شـيء -في إذاعـة الصـباح- نهتـم به ..
فـالخـبر الأولــ -فيهـا- خبرٌ عن عــنتره ..
و الخـبر الأخـير -فيهـا- خبرٌ عن عــنتره ..
لا شـيء -في البرنامج الثـاني- سـوى:
عـزفٌ -عـلى القـانون- من مؤلفـات عــنتره ..
و لـوحـةٌ زيتيـةٌ من خـربشــات عــنتره ..
و بـاقـةٌ من أردئ الشـعر بصـوت عـنتره ..
هذي بلادٌ يمنح المثقفون -فيها- صوتهم،
لسـيد المثقفين عنتره ..
يجملون قـبحه، يؤرخون عصره، و ينشرون فكره ..
و يقـرعون الطبـل فـي حـروبـه المظـفره ..
لا نجـم -في شـاشـة التلفـاز- إلا عــنتره ..
بقـده الميـاس، أو ضحكـته المعبـره ..
يـوماً بزي الدوق و الأمير .. يـوماً بزي الكادحٍ الفـقير ..
يـوماً عـلى طـائرةٍ سـمتيـةٍ .. يوماً على دبابة روسيـةٍ ..
يـوماً عـلى مجـنزره ..
يـوماً عـلى أضـلاعنـا المكسـره ..
لا أحـدٌ يجـرؤ أن يقـول لا، للجـنرال عــنتره ..
لا أحـدٌ يجرؤ أن يسـأل أهل العلم -في المدينة- عن حكم عنتره ..
إن الخيارات هنا، محدودةٌ، بين دخول السجن، أو دخول المقبره ..
لا شـيء فـي مدينة المائة و خمسين مليون تابوت سوى ..
تلاوة القرآن، و السرادق الكبير، و الجنائز المنتظره ..
لا شيء، إلا رجلٌ يبيع -في حقيبةٍ- تذاكر الدخول للقبر،
يدعى عنتره ..
عــنترة العبسـي .. لا يتركنـا دقيقةً واحدةً ..
فـ مرة، يـأكل من طعامنـا .. و مـرةً يشرب من شـرابنـا ..
و مرةً يندس فـي فراشـنا .. و مـرةً يزورنـا مسـلحاً …
ليقبض الإيجـار عن بلادنـا المسـتأجره
🌹أسعد ﷲ أوقاتكم 🌹